2022 Yılını Geride Bırakırken…

2022 yılını geride bırakırken Türkiye ekonomisi birçok parametrenin öngörülebilir olmadığı bir yıl geçirdi dersek yanlış söylemiş olmayız.  Değişimin bu kadar hızlı olduğu başka bir dönem var mıdır bilmiyorum. Jeopolitik riskler açısından Rusya-Ukrayna Savaşı,  üretim ve tedarik zincirlerindeki yavaşlamanın getirdiği belirsizlikler, emeklilikte yaşa takılanlar, asgari ücret, yükselen enflasyonun getirdiği azalan satın alma gücü, şiddetin her türlüsünün arttığı bir yılı geride bırakıyoruz.

Olumlu gelişmeler de oldu elbet.. Bunların başında  borsa İstanbul’u sayabiliriz. 2022; Hisse senedi piyasasına girişlerin arttığı bir yıl oldu. Borsa İstanbul’un pozitif ayrıştığı, halka arzlara ilginin yüksek olduğu, yerli yatırımcı sayısının arttığı bu dönemde TL’sına yönelik tasarrufları arttırmak açısından olumlu bir gelişmedir. Önümüzdeki yılda yabancı yatırımcının talebine bağlı olarak şekillenecektir. Bunun yanısıra turizm sektörü öncü olmak üzere büyüyen sektörler 2022 yılına dair olumlu bahsedilebilecekler arasında sayılabilir. 

Enflasyon açısından özellikle gıda ve enerji fiyatlarındaki artışların getirdiği yüksek enflasyonlu bir yılı geride bıraktık. Faiz düşürme politikası ile enflasyon düşmeyip arttığı gibi kredi alma iştahı baskılandı. Kredi faizleri çok çeşitlendi. Enflasyonist beklentinin düştüğü belirtilse de enflasyonda bir yapışkanlık söz konusu oldu. 2023 yılında Türkiye’de enflasyon mücadelesinin devam edeceğini bekliyorum.

TCMB orta vadeli enflasyon hedefini %5 olarak ilan etti. Gelişmiş ülke ekonomileri Merkez Bankaları’nda faiz yükselten antienflasyonist para politikalarının amacına ulaştığı görülürken ülkelerin para politikalarının da birbirinden ayrıştığı bir döneme girildiğini görmekteyiz. İç piyasadaki yüksek tüfe, Türkiye ekonomisinin geçtiğimiz yıl en büyük ekonomik sorunlarından biri oldu.

Bu köşeden Liralaşma stratejisinin önemine dikkat çeken yazılar yazmıştım.  TCMB’nın fonlama stratejisinde 2023 ilk yarısında %60 gibi bir mevduatta liralaşma oranı hedeflendiği belirtildi. Bu yılın son Para Politikası Kurulu kararlarında 2023 yılında açık piyasa işlemlerinin oranını swap (takas işlemlerinin) oranının üzerine çıkarma yönünde adımlar atılacağı belirtildi.

Dış ticaret açığının Kasım ayında %61 arttığı bir yılı geride bıraktık. Tüik açlık sınırını 8.136 TL olarak açıkladı. Ücretlerin enflasyona uyumlanması ve EYT için yaş sınırının kaldırılması gibi istihdama ilişkin yeni uygulamalar olduğunu da görüyoruz. Bu uygulamalar yeterli olacak mı, zaman gösterecek. İthalat talebinin artması ve cari açığın artması dolar/TL’nin sürekli kontrol altında tutulmaya çalışıldığı bir ortamda önemli bir risk haline geliyor. Yıllıklandırılmış GSYİH büyüme rakamlarına bakıldığında grafikte görüldüğü beklenen büyümenin zaman alacağı görülmektedir.

{ "vars": { "account": "G-1REJ3H5V8B" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }