PKK/YPG’ nin artık Suriye’de varlığını sürdürme şansı hiç kalmayacak gibi..
Görünen o ki, Türkiye’nin müdahalesine gerek kalmadan Suriye Milli Ordusu tarafından bu tehdit bertaraf edilecek.
SMO tarafından peş peşe yapılan açıklamalar bu konudaki kararlılıklarını gösteriyor bizlere.
SMO’nın net olarak verdiği mesaj; artık Suriye toprakları üzerinde yaşama şansın yok, ya adam gibi silahları bırakıp gidersin, ya da ölürsün!
Başka bir şart şurt bizden bekleme diyor!
Elbette ki SMO’nın bu kararlı tutumu en çok bizim işimize geliyor.
Fırat’ın doğusunda konuşlanan terör örgütlerinin oluşturmuş oldukları tehditin artık bizim için söz konusu olmayacağı önemli bir gelişmedir.
Diyelim ki, YPG bu teklife sıcak bakmadı ve savaşma yolunu tercih etti.
Peki Amerika olmadan böyle bir gücü var mı?
Kesinlikle yok..
Hatta rejimin devrilmesinden bugüne kadar ciddi sayıda terk edişler başladı bile.
Diyelim ki Amerika hava saldırılarıyla SMO’yı durdurdu, ki beklenende o yönde..
İşte o zaman Türkiye Astana anlaşmasının vermiş olduğu haklarını kullanarak Fırat’ın doğusunu PKK/YPG unsurlarından temizleyecektir.
Zaten, farkederseniz Amerika’da PKK/YPG ‘nin sonunun geldiğini gördüğü için sürekli oyalama taktikleri öne sürerek zaman kazanmaya çalışıyor.
PKK/YPG için “ Ordu kurduk, devlet kuracağız” gibi rüyaların bile sonuna gelindiği, Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruma politikası içinde hiç bir varlık gösteremeyecek olmaları net olarak görülmektedir.
Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan’da bu konuda net mesajlar vererek “onlara satılan rüya ve kandırmacanın artık bitmesi gerekiyor” diyerek çabuk karar vermelerinin kendi yararlarına olacağını vurguladı.
Hakan Fidan devamında;
YPG içerisinde bulunan Suriye’deki Suriyeli olmayan unsurların bugünden itibaren ülkeyi terketmeleri..
YPG’nin bütün komuta kademesinin Suriyeli olsalar bile ülkeyi terketmesi..
PKK’lı olmayan kadroların yeni yönetimle bir anlayış içerisinde silahları bırakarak, normal hayata dönerek, artık milli ve eşitlikçi bir Suriye içerisinde devam etmelerinin gerekliliğini vurgulamış oldu.
PKK/YPG’nin bölgeden temizlenmesi demek, bizim için bir tehdidin ber taraf edilmesi, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve daha da önemlisi İsrail’in yayılmacı politikalarına bir set çekmek demektir.
Çünkü içindeki her türlü habis urları kesip atmış bir Suriye birlik ve beraberlik içerisinde enerjisini sadece İsraile harcama imkanını bulacaktır.
Aynı şekilde Türkiye’de güçlü bir komşusunun haklarını korumak için elinden geleni yapacaktır.
Tıpkı Türk milleti kavramı gibi, Arap,Kürt, Türkmen, Ermeni gibi bilumum kimliklerin üzerinde inşa edilecek olan ortak bir kimlik ile herkesin eşit aidiyet duygusu ile yaşadığı güçlü bir Suriye bizimde kendimizi güvende hissetmemizin teminatıdır.
Öyle görünüyor ki, hem Türkiye için hemde Suriye için bundan sonra, Kazan-Kazan modeli işleyecek..