Emekliliğinde ailesi ile keyifli yaşam sürmesi gereken 7 milyonu aşkın kişi zor hayat koşullarıyla baş edebilmek için ekmek peşinde koşuyor. EYT yasasının çıkmasının ardından aynı işyerinde çalışmalarını sürdürecek çok sayıda kişi var. Bunlarla birlikte çalışan emekli sayısının 10 milyona ulaşması bekleniyor.
EYT’liye en düşük 5.550 lira emekli aylığı bağlanacak. Çalışma yılı ve prim gün sayısı oranında aylıklar yükselebilecek. Lakin en yüksek aylık bile yetersiz kalacak cep yakan fiyatlar karşısında. Açlık sınırı 9 bin liraya dayanmış. Varın gerisini siz düşünün.
EYT kapsamında emekli olacakların 10 gün içinde aynı işyerinde çalışmaya başlaması halinde patronlara yüzde 5 oranında Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) indirimi sağlanacak. Böylece hem işverenler deneyimli elemanları çalıştırabilecek, hem emekli ikinci aylığa kavuşacak.
En düşük emekli aylığının 5.500 lira olduğu günümüzde yan geliri ve maddi desteği yoksa çalışmaktan başka çaresi yok emeklinin. Dul ve yetimin durumu daha vahim. Onlar 5.500 liranın altında para ile geçinmeye çalışıyor. Tablo böyle iken emekli, dul ve yetim yeniden mesai yapıyor.
Aylıkları hayli yüksek Avrupalı ve Rus emekliler ülkemizin en gözde turizm bölgelerinde uzun süre tatil yaparken, bizimkiler onları uzaktan izlemekle yetiniyor. Emekli tatili unutalı yıllar oldu
Bırakın dört ve beş yıldızlı lüks otelleri, sıradan turizm tesislerine adım atamıyor bizimkiler. 5.500 lira aylığı olan emekli nasıl gidebilsin o lüks otellere? Ekonomik gücü yeterse ancak kamu kurumları ya da dernek ve sendikaların tesislerinden yararlanabiliyorlar.
Milyonlarca emeklinin satın alma gücü, yüksek enflasyon, can yakan hayat pahalılığı ve düşük aylık bağlama oranlarından ötürü yıldan yıla geriliyor. Ellerine geçen para ile geçinemeyen çok sayıda emekli çalışma yaşamında yer alıyor.
SGK verilerine göre 14 milyona yakın işçi, esnaf, memur ve çiftçi emeklisi, dul ve yetimi var. Bunlardan 7 milyonun aylıkları düşük olduğundan sonbaharlarında çalışıyor.
8.506 liralık asgari ücretten düşük aylıklarla dindirilemeyen hayat pahalılığı karşısında sorunsuz yaşam sürdürmek olanaksız. Zira yüksek enflasyon ve sürekli artan temel gıda fiyatları alev topu gibi her yeri yangın yerine çevirdi. Bugün bir liraya aldığınız bir ürünü yarın aynı fiyattan edinebilmeniz zor. Her gün değişiyor raf fiyatları.
Hal böyle olunca aylıkları hayat pahalılığından koruyucu düzeyde artmayan milyonlarca dar ve sabit gelirli emekli sağlığı elvermese de zorunlu çalışmaya koyuluyor.