Açıkladığı düşük enflasyon rakamları ile son yılların en tartışmalı kurumların başında gelen Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) başkan dayanmıyor.
Kurumda bir yıldan az sürede 4 başkan değişikliği gerçekleşti. Muhammed Cahit Şirin, Ahmet Kürşad Dosdoğru, Sait Erdal Dinçer’in ardından son olarak Erhan Çetinkaya TÜİK Başkanlığına atandı. Çetinkaya’nın AKP’li Bayrampaşa Belediye Başkan Atilla Aydıner’in damadı olması dikkat çekici.
Memur, işçi ve emekli maaşı ile aylıklarına yapılacak zam tutarının saptanmasında temel ölçüt olan enflasyon rakamlarını açıklayan kurumda kısa sürede 4 başkan değişikliğinin yaşanması kuruma olan güvenirliliği zedeliyor. Başka bir ifadeyle sık başkan değişikliği, siyasi iradenin çarşı pazarın cep yakan fiyatların hayli altında kalan, yaşamın gerçekleriyle örtüşmeyen resmi enflasyon rakamlarından bile hoşnut olmadığının kanıtı.
Bir yıldan az sürede 4 başkan değişikliği yaşanan kurum, her ayın 3’ünde açıkladığı enflasyon rakamları ile eleştiri oklarının tam hedefinde. Yurttaşın hissettiği gerçek enflasyon yüzde 50’ler düzeyinde iken TÜİK 2021 yılı enflasyonunu yüzde 36.8 olarak duyurdu. Bağımsız ekonomistlerin kurduğu Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre tüketici enflasyonu yüzde 70-80 arasında. Hal böyle iken TÜİK’in yüzde 36 oranındaki enflasyon rakamı bile hükümeti oldukça rahatsız etmiş olmalı ki, Sait Dinçer görevinden alındı.
Önceki başkan Sait Erdal Dinçer Dünya gazetesine yaptığı açıklamada, “Bir yanlışa imza atarsam 84 milyonun hakkını yemiş olurum. Milyonlarca çalışan bizim açıkladığımız enflasyona göre zam alıyor. O insanların adeta geliriyle oynamak, hakkını yemek. Bunu yapamam, böyle bir sorumluluk altına girmem söz konusu olabilir mi?” sözleriyle koltuğu yitirme pahasına sonunda gerçekleri dile getirdi. Lakin, çok geç kaldı.
2022 yılı ocak ayı enflasyonu yarın kamuoyuna açıklanacak. Dar ve sabit gelirli kitle yeni başkanın ilk enflasyon rakamını merakla bekliyor. Çünkü temmuzda maaşına yapılacak artışın ilk ipucunu verecek ocak enflasyonu. Beklentiler aylık enflasyonun en az yüzde 15 düzeyinde gerçekleşmesi. Eğer daha düşük bir rakam açıklanırsa TÜİK yine tartışılır, ağır eleştiriler devam eder.
Yurttaş, yılbaşı gecesi elektriğe yüzde 127, doğalgaza yüzde 50 oranında yapılan zammın ardından şişen faturaları ödemekte zorlanıyor, maaşı yetmiyor. Kıt aylıkla temel tüketim maddelerini mi alsın, kabaran faturaları mı ödesin? Hele 2500 lira gibi komik aylıkla bir ay geçinmeye çalışan emekli ne yapacağını şaşırmış durumda.
Yüzde 50 oranında artışla 4253 liraya çıkarılan net asgari ücret emekçinin cebine girmeden erimeye başladı. Türk-İş’in araştırmasına göre açlık sınırı ocak ayında 4250 liraya ulaştı. Bu tablo karşısında asgari ücretlinin sevinci bir ay sürdü. İleri aylarda daha da artacak hayat pahalılığı karşısında cepten yemeye devam edecek. Aynı durum gariban emekli için de söz konusu.