2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Hollanda karşısında alınacak yengi, yarı final coşkusu derin ekonomik kriz yaşayan halkı ve ülkeyi çok ama çok sevindirecek, kısa süreliğine de olsa gündelik sorunları unutturacaktı. Belki de final kapısını aralayacaktı Portakallar karşısında edinilecek galibiyet.
Ama olmadı. İlk yarıyı çok iyi oynayarak önde tamamlamalarına karşın, takımın ikinci yarıda gereksiz geriye çekilmesi, yorulan savunma hattının belirgin hatası, Vincenzo Montella’nın oyuncu değişikliğinde oldukça geç kalmasından ötürü yarı final eşiğinden döndü Bizim Çocuklar.
Oysa ev sahibi Almanya’nın elenmesi üzerine Türk seyircilerin fazlalığından ötürü yeni ev sahibi konumundaydık. Bu fırsatı lehimize çevirebilir yarı final maçına taraftar üstünlüğü ile çıkabilirdik. Ne yazık ki umduğumuz ve beklentiler gerçekleşmedi.
Hollanda eski gücünden ırak, öyle ahım şahım takım değil. Rahatlıkla yenebilirdik ve yarı final oynardık. Portakallar karşısında turnuvanın en iyi oyunu sergiledik ilk yarıda ve maçın sonlarına doğru. İşte oca farklılığı bu anlarda ortaya çıkıyor, oyuna damgasını vuruyor.
Hollanda teknik direktörü Ronald Koeman’ın ikinci yarının başında bir süre Beşiktaş’ta da oynayan kule Weghorst’u sahaya sürmesi dengeleri değiştirdi. İlk yarıda silik oynayan Portakallar dirilerek kalemize ataklarını yoğunlaştırdı. Beş dakikada bulduğu iki golle öne geçerek, maçı kazandı ve yarı finale uzandı.
Koeman, yaptığı değişiklikle takımı canlandırırken, Montella’nın maçın sonlarına değin değişiklik yapmaması çok pahalıya mal oldu. Oysa Kenan Yıldız, Salih Özcan, ileri geri koşmaktan çok yorulan Mert Müldür kenara adeta “Bizi değiştirin” mesajın veriyordu. Lakin Montella bildiğini okuyor, golcülerimiz Cenk Tosun ile Semih Kılıçsoy’u oyuna almamakta direniyordu.
Maçın bitimine kısa süre kala Kerem, Cenk ve Semih’in oyuna katılması takımı hızlandırsa da bir türlü top kaleye girmedi. Müthiş oynayan Arda’nın direkte patlayan şutu çerçeveyi bulsaydı belki de bugün farklı şeyler söyleyecek, Portakallar gibi eski gücünde olmayan İngiltere karşısında olası yengi bizi finale taşıyacaktı.
Santrforsuz oynayan Montella, kendine özgü bir sistem yaratmaya çalıştı. Futbol kamuoyunun sistemi içselleştirmemesine karşın gruptan çıkılması kendisine yönelik eleştirileri engelledi. Ancak, Hollanda maçında ne denli gereksinim duyulduğu net olarak görüldü Cenk ve Semih’e.
Her gün üzerine koyan, kendini geliştiren, sahadaki duruşu ile gözlerimizin pasını silen Arda’nın yapacağı muz ortaların Beşiktaş’ın ikilisi tarafından golle sonuçlandırılması kuvvetle muhtemeldi. Nedense çok ısrar etti hoca bu sistemde.
Çeyrek finalde 2024 Avrupa Şampiyonası’na veda etsek bile ülkeye yaşattıkları sevinç için alkışı fazlasıyla hak ediyor Bizim Çocuklar. Yaş ortalaması oldukça genç olan ulusal takımımız gelecek adına umut saçıyor. Beklentiler önümüzdeki uluslararası turnuvalarda başarı çıtasının yükselmesi.
Santrforsuz oyun sistemi ve geç oyuncu değişiklik kararı ile eleştirileri üzerine çeken Montella ile yola devam etmekte yarar var. Zira oyuncular onu tanıdı, o oyuncuların özelliğini belleğine yazdı. Umarım bu turnuvadan çıkaracağı derslerle katkısını sürdürür.
Portekiz yenilgisine karşın Gürcistan ve Çekya yengileri ile gruptan çıkan ulusal takımımızın Avusturya karşısında son dakikada Mert Günok’un inanılmaz kurtarışı, sahaların centilmen, son derece efendi oyuncusu Ferdi Kadıoğlu’nun bitmez tükenmez enerjisi, Arda Güler ile Mert Müldür’ün Gürcistan’a attıkları şapka çıkarılacak türden golleri, Cenk Tosun’un Çekya filelerini son dakikada havalandırması ve Merih Demiral’ın Avusturya maçı sonucu Bozkurt işareti yapıp, iki maç ceza alması bizim açımızdan unutulmayanlar olarak her daim anımsanacak. Teşekkürler Bizim Çocuklar. Canınız sağ olsun.
Almanya’nın vedası ile en iyi ve akıcı futbolu oynayan İspanya bana göre kupaya uzanır. Zira baskılı oyunlarına direnmek zor. Sürpriz olursa bilemem. Ancak iyi oyunun, kaliteli ayakların sonuç getirdiği göz ardı edilmemeli.