Günümüzde, akıllı telefonlar yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi ve kişisel verilerimizin çalınma riski de bu kullanımın artmasıyla birlikte artıyor.
Birçok kullanıcı, kişisel verilerini koruma konusunda yeterince dikkatli davranmıyor ve basit hatalar yaparak kendilerini tehlikeye atıyor.
Siber Güvenlik uzmanları; şifreleri yeniden kullanmak, tehlikeli bağlantılara tıklamak ve sosyal medyada çok fazla bilgi paylaşmak gibi basit hataların başınızı belaya sokabileceğini söylüyor.
İşte telefon kullanıcılarının sıkça yaptığı ve kişisel verilerinin kolayca çalınmasına neden olan 5 yaygın hata:
1. Güncel yazılım kullanmamak
Güvenlik güncellemeleri, telefon işletim sistemlerinin ve uygulamalarının güvenliğini güçlendirmek için yayımlanır.
Ancak birçok kullanıcı, bu güncellemeleri yüklemeyi ihmal eder. Bu, cihazın güvenlik açıklarının sömürülmesini kolaylaştırır ve kişisel verilerin çalınma riskini artırır.
Suç grupları, yazılımın güncel olmayan sürümlerini bulmak için çevrimiçi arşivleri taradığından, bu saldırılar genellikle tehlikeli olabiliyor.
2. Hep aynı şifreleri kullanmak
Birçok kullanıcı, telefonlarını kilitlemek için zayıf veya kolayca tahmin edilebilecek parolalar kullanır. Basit doğum tarihleri, "123456" gibi sıralı rakamlar veya yaygın kullanılan isimler gibi parolalar, kötü niyetli kişilerin kolayca erişim sağlamasını sağlar.
Bilgisayar korsanlarının kişisel verilerinizi ele geçirmesinin bir diğer yaygın yolu da yeniden kullanılan şifrelerden yararlanmaktır.
Şifreleri yeniden kullanmanın en büyük riski, kullandığınız bir sitenin ele geçirilmesi durumunda bilgisayar korsanlarının tüm hesaplarınıza erişmesine yol açabilmesidir.
Şifreleri yeniden kullanıyorsanız, herhangi bir bilgisayar korsanı bu şifreyi alıp başka bir şirketin veya hesabın kontrolünü ele geçirmek için kullanabilir.
3. Herkese açık Wi-Fi ağlarına bağlanmak
Halka açık Wi-Fi ağları, kullanıcıların internete erişmesini sağlayan pratik bir seçenektir.
Ancak bu ağlar genellikle güvenlik açıklarıyla doludur ve bilgisayar korsanlarının veri sızdırma saldırılarına karşı savunmasızdır.
Kişisel ve hassas bilgilerin bu ağlar üzerinden paylaşılması, veri hırsızlarının kolayca erişim sağlamasına neden olabilir.
Son birkaç yılda milyonlarca insan uzaktan çalışmaya başladı. Birçok çalışan, genellikle kafe tarzı yerlere giderek halka açık Wi-Fi ağlarına bağlanıyor ve çalışmalarını böyle sürdürüyor.
Birisi halka açık bir Wi-Fi ağının dışında oturup, ağdaki tüm trafiği kontrol edebilir. Bu kişiler kafede olabilir veya ağda dinleyebilecekleri menzili artırmak için özel donanım kullanıyor olabilirler.
Banka ayrıntıları gibi kişisel bilgilerin halka açık WiFi'den çalınmasını önlemek için her zaman bir VPN hizmeti kullanın.
Bu hizmetler verilerinizi şifreler, böylece ağdaki kulak misafiri olanlar gönderdiklerinizi okuyamaz.
4. İnternet ortamında çok fazla bilgi vermek
Çevrimiçi olarak paylaşılan kişisel bilgiler, kimlik hırsızlığı için potansiyel hedefler haline gelebilir.
İsimler, doğum tarihleri, adresler, telefon numaraları gibi bilgiler, kötü niyetli kişilerin sahte kimlikler oluşturmasına veya başka türlü kimlik hırsızlığı suçları işlemesine olanak tanır.
Bu, yalnızca çalınan hesap bilgileriyle ilişkilendirilebilecek kullanıcı adlarını ortaya çıkarmakla kalmaz, aynı zamanda bir dizi başka saldırıya da kapı açar.
Bunun sizi maruz bıraktığı en sinsi saldırılardan biri 'sim değiştirme' veya 'sim-jacking' adı verilen bir tekniktir.
Bilgisayar korsanları; doğum tarihiniz, adresiniz gibi bilgileri ve hatta annenizin kızlık soyadı gibi genel güvenlik sorularının yanıtlarını bulmak için internette arama yapıyor.
Korsanlar, bu bilgilere sahip olduğunda, sosyal mühendislik tekniklerini kullanarak cep telefonu sağlayıcılarını arayabilir ve onları cep telefonu numarasını yeni bir SIM'e aktarmaya ikna edebilir.
Artık ne zaman kurbanın telefonuna bir mesaj veya çağrı gitse doğrudan saldırganlara gider.
Bu, iş e-posta hesaplarını, çevrimiçi alışveriş hesaplarını ve hatta çevrimiçi bankacılığı riske atmak demek.
5. Tehlikeli bağlantılara tıklamak
Tehlikeli bağlantılara tıklamak, veri çalınma riskini artırır çünkü bu bağlantılar genellikle kötü niyetli web sitelerine veya zararlı içeriğe yönlendirir.
Tehlikeli bağlantılar genellikle phishing saldırılarının bir parçasıdır. Phishing saldırıları, sahte web siteleri veya e-postalar aracılığıyla kullanıcıların kişisel ve finansal bilgilerini çalmayı amaçlar.
Kötü niyetli kişiler, meşru gibi görünen bağlantılar kullanarak kullanıcıları yanıltır ve onları hassas bilgilerini paylaşmaya ikna etmeye çalışır.
Bu bağlantılardan birine tıklandığında, suçlulara kurbanlarının cihazına verileri çalabilecek ve hatta kontrolü ele geçirebilecek kötü amaçlı yazılım yüklemeleri için bir pencere açılıyor.
Size beklemediğiniz bir anda bir şey gönderen herkese karşı dikkatli olmanız gerekir. Tehlikeli bağlantılara tıklamayın, tehlikeli dosyaları indirmeyin, onların tuzağına düşmeyin.