Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan memur, emekli ve asgari ücretliye gönenç payı verilebileceğinin sinyali geldi.
Brezilya’da gerçekleştirilen G-20 zirvesi dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne emeklimizi, ne memurumuzu, ne asgari ücretlimizi, toplumun hiçbir kesimini enflasyona ezdirmeyeceğiz. Son 22 yılda resim buydu, son 1 yılda da aynı şekildeydi, bu sene içerisinde de değişmedi. Biz önümüzdeki dönemde de aynı prensipler çerçevesinde hareket edeceğiz ve enflasyonun üzerinde, çalışanlarımıza alım gücünü koruyacak çerçevede muamele edeceğiz. Ama aslolan enflasyonun kalıcı bir şekilde düşürülmesidir.” dedi.
Erdoğan’ın satır aralarında kalan bu ifadeleri, 6 aylık enflasyon zammının yanı sıra ısrarla gönenç payı verilmesini isteyen toplumun en gariban kitlesi SSK ve Bağ-Kur emekli, dul ve yetimine, ocakta maaşlarına yüzde 6 toplu sözleşme zammı ile 6 aylık enflasyon farkı yansıtılacak memur ve memur emeklisi ile Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan çıkacak kararı sabırsızlıkla bekleyen 10 milyona yakın emekçiye “ek zam, gönenç payı yansıtılacak” yorumlarına yol açtı.
TÜİK verileri doğrultusunda Temmuz-Aralık 2024 dönemini kapsayan 6 aylık süreçte TÜFE oranının yüzde 15-16 arasında gerçekleşmesi yüksek olasılık. Bu durumda aralarında son derece düşük aylıkla geçinmeye çalışan SSK ve Bağ-Kur emekli aylıkları yüzde 15-16 arasında artacak. Ancak en düşük 12 bin 500TL aylığa talim eden dört milyona yakın emekliye sıfır zam söz konusu olacak. Kök aylığı 10 bin 700 TL olan emekli yasal düzenleme yapılmazsa zamdan yararlanamayacak.
Emeklinin milli gelirden ne denli düşük pay aldığı bir kez daha ortaya çıktı. İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) 2024 raporuna göre 2010 yılında emekli aylığı ödemeleri Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’ya (GSYH) oranı yüzde 6.8 iken 2022 yılında yüzde 4.5’a kadar düştü. Aradan geçen 12 yılda emeklinin milli gelirden aldığı pay reel olarak yüzde 34.6 oranında geriledi. İPA’nın raporu 16.5 milyon emekli, dul ve yetimin her geçen gün yoksullaştığının net fotoğrafıdır. Gariban kitleye ocakta ek zam verilmezse yüzde 15-16 oranındaki zammın ne anlamı olabilir?
Ocakta yüzde 6 zam alacak memur ve memur emeklisine ise enflasyon farkı ile birlikte yüzde 11-12 arası zam verilecek. Açlık sınırın altında kalan 17 bin 2 TL ile yaşamaya çalışan asgari ücretlinin durumu zaten ortada.
Onlar temmuzda zamdan yoksun bırakılarak iyice yoksullaştı. "Geçinemiyoruz" diyerek alanlara çıkan, yakınmaları yeri göğü inleten sabit ve dar gelirlinin maaş, aylık ve ücretlerinde salt son 6 ayda gerçekleşen TÜFE oranında, ya da 2025’te gerçekleşmesi öngörülen yüzde 21’llik enflasyon oranında artış yapmak nüfusun çoğunluğunu oluşturan yoksul kitlenin alım gücünü kesinlikle yükseltmez.
Bu nedenle "gönenç payı, ya da ek zam ne olursa olsun" verilerek milyonların eline geçecek paranın hatırı sayılır tutarda artırılması şart. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçakta yaptığı “Enflasyonun üzerinde çalışanlarımıza muamele edeceğiz” sözü heyecan yarattı.
Emekli, dul ve yetim, memur, asgari ücretli bu sözün yerine getirilmesini bekliyor. Bunu da kısa sürede Erdoğan''dan duymak istiyorlar. Eğer gerçekleşmezse büyük düş kırıklığı yaşayacaklar