Dosya kapsamına göre, sanık, karşı tarafın açıkça rahatsız olduğunu belirtmesine rağmen sürekli mesaj atmaya devam etti. Mağdur, bu durumun huzurunu kaçırdığını ve rahatsızlık yarattığını belirterek şikâyetçi oldu.
Olayın Gelişimi
Yerel mahkeme, sanığın eylemlerini 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 123. maddesi kapsamında değerlendirerek kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu işlediğine hükmetti. Bu doğrultuda sanığa 1500 lira adli para cezası verildi.
Yargıtay Kararı Onadı
Sanık, hakkındaki mahkumiyet kararının haksız olduğu gerekçesiyle temyiz yoluna başvurdu. Ancak Yargıtay, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun buldu ve onadı. Yargıtay’ın kararında, sürekli ve ısrarlı mesaj göndermenin, karşı tarafın huzur ve sükununu bozduğu vurgulandı.
Bu karar, benzer vakalarda emsal teşkil edebilecek nitelikte olup, istenmeyen ısrarlı mesajların cezai yaptırımı olabileceğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu tür vakaların özellikle dijital iletişimin yaygınlaşmasıyla arttığını, bireylerin rahatsız edici mesajlara maruz kalmaları halinde hukuki yollara başvurabileceklerini belirtiyor. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, bir kişiye sürekli olarak mesaj göndererek rahatsızlık veren sanık hakkında yerel mahkeme tarafından verilen bin 500 lira adli para cezasını hukuka uygun bularak onadı.
Sanık, Sürekli Mesaj Atarak Mağduru Rahatsız Etti
Dosyaya yansıyan bilgilere göre, Adana’da ikamet eden sanık, mağdurun açık rızası olmaksızın ona sık sık mesaj gönderdi. Mesajların devamlılık arz etmesi ve mağdurun bu durumdan rahatsızlık duyması üzerine, mağdur durumu yetkililere bildirdi. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunan mağdurun şikayeti üzerine olay yargıya taşındı.
Yerel Mahkeme Suçu Tespit Ederek Ceza Verdi
Sanık, “kişilerin huzur ve sükununu bozma” suçlamasıyla Adana 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Mahkeme, sanığın eylemlerinin Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen suç kapsamına girdiğine hükmederek, bin 500 lira adli para cezası verilmesine karar verdi. Ancak sanık, suçun yasal unsurlarının oluşmadığını, mahkeme sürecinde olayın tanıklarının dinlenmediğini ileri sürerek karara itiraz etti ve dosyayı temyize götürdü.
Yargıtay Kararı Onadı
Dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını belirtti. Yapılan yargılama sürecinin kanuna uygun şekilde yürütüldüğünü vurgulayan Yargıtay, sanığın eyleminin tüm deliller ışığında tespit edildiğini ve verilen mahkumiyet kararının hukuka uygun olduğunu ifade etti. Bu doğrultuda, sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü kesinleşmiş oldu.
(T24)