Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün emekliye ayrıldığı 30 Haziran (1927) “Emekliler Günü” olarak kutlanıyor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri, “Bir millettin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır” ifadesi ile emekli ve yaşlı yurttaşlara verdiği önemi göstermektedir. Ne var ki, aradan geçen süreçte emekli düşük aylık ve geliri ile günümüzde yoksulları oynamakta, çöp kutularından yiyecek arar hale gelmiş, Atatürk’ün işaret ettiği konumdan uzaklaşmıştır.
Son derece düşük aylıkla ayakta kalmaya çalışan, yoksunluktan akşam karanlığında pazara giderek temel gereksinimlerini karşılayan, cep yakan fiyatlardan ötürü marketlerin yanına bile yaklaşamayan, emeği ile çalışarak yıllarca ülke kalkınmasına omuz veren emekli bu vahim konumu hiç hak etmiyor.
14 milyona yakın emekli, dul ve yetim arasında on binlercesi 1500 lira aylığa talim ediyor. Gariban ve umarsız kitlenin neredeyse yarısının aylığı 2825 liralık asgari ücretin altında. Her gün iğneden ipliğe zam gelirken emekli aylığına 6 ayda bir yapılan yüzde 7, 8 gibi komik zamlar yetersiz kalıyor.
Haklarını arayan, taleplerini meydanlarda dile getirmeye çalışan onurlu insanlar torunu yaşındaki güvenlik görevlilerince ittirilerek göz altına alınıyor. Oysa, bu çileli kitle yıllardır özveriyle çalışarak, vergisini aksatmadan ödeyerek, yasalara uyarak yurttaşlık görevini eksiksiz yerine getirdi. Birileri gibi yurt dışına para kaçırmadı, birileri gibi kara para aklamadı. Şimdi tek talepleri muhannete muhtaç olmadan yaşanabilir bir gelir düzeyine kavuşmaktır.
Yıllardır taleplerine olumlu yanıt alamayan emekli, önümüzdeki Kurban Bayramı’ndan itibaren ikramiyelerin 1500 liraya yükseltilmesini, sağlık hizmetinden yapılan kesintilerin sonlandırılmasını, 2000 sonrası işçi ve esnaf emeklilerini içerecek intibak yasasının çıkarılmasını, düşük aylıklarda kalıcı iyileştirme gerçekleştirilmesini, 6 aylık artışların enflasyona göre değil seyyanen zam olarak yapılmasını, en düşük aylığın net asgari ücret düzeyine eşitlenmesini, bayram ikramiyelerinin yanı sıra yılda en az iki maaş tutarında paranın verilmesini bekliyor. İnsanca yaşam için gerekli bu talepler neden karşılanmaz?
Avrupalı ve Rus turistler sıcakların bastırdığı bu günlerde Türkiye’ye tatile gelirken, bizim garibanlar parasızlıktan yıllardır denizi ve dinlenceyi unuttu. Ailesiyle birlikte gönlünce dinlenceyi fazlasıyla hak etmiyorlar mı?
Emeklinin gözü aylıklarına yapılacak artışı belirleyecek, 5 Temmuz’da duyurulacak haziran ve gerçekleşecek 6 aylık enflasyonda. Öngörüler aylıklara yüzde 7 ile 8 arasında zam yapılması yönünde.