Süper Lig 13 Ağustos’ta başlıyor. Gaziantep FK, Cevdet Akınal başkanlığında yeni yönetim kurulu ile hedefe koydukları ilk beş için mücadele edecek.
Bunun yanı sıra; Erol Bulut’da takımın başında takımını hedefe koşturacak. Her ne kadar basın toplantısında ‘’Ben ilk beş için hedef belirmedim’ dese de bekleyip göreceğiz.
Gaziantep FK Teknik Direktörü Erol Bulut’un Avusturya kampında sosyal medya platformları için verdiği röportajı okudum…
Gaziantep Futbol Kulübü Teknik Direktörü Erol Bulut, takım durumu ve transfer süreciyle ilgili açıklamalarda bulunmuş. Kamp sırasında takımın defansif anlamda kendisi memnun ettiğini belirten Bulut, hücum konusunda eksiklerinin olduğunu belirtti. Transfer sürecinde çalışmalara devam ettiklerini Bulut, 4 ya da 5 adet daha transfer yapmayı hedeflediklerini dile getiriyor.
Bulut, "Transferlerle ilgili olarak da konuşmak istiyorum. Birkaç transfer daha yapmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar hangi transfere el attıysak doğru tespitler elde ediyoruz. Teklifler götürüyoruz ama maalesef futbolcular, Avrupa’da başka ülkeye gitmeyi tercih ediyorlar. Taraftarlarımız rahat olsun. En kısa zamanda istediğimiz transferleri hem hücum anlamında hem de defansif anlamda birkaç transfer yapacağız."
Transferler konusunda yaptığı açıklama, sokaktaki insanların, yani taraftarların sahipleneceği, daha doğrusu taraftarları memnun edecek bir açıklama gibi gelmedi bana…
“Her istediğimiz transfer istediğimiz zamanda olmuyor. Transferin birçok koşulu var. Bunların hepsinin aynı anda gerçekleşip oyuncunun katılımı gerekiyor. Taraftarlarımız rahat olsunlar” diyen Erol Hoca, açık açık dillendirmese de, transferde geç kalındığını ima ediyor…
Takıma elzem olan oyuncuların, yani orta saha, kanat ve forvet oyuncu arayışlarının sürdüğünü ifade eden Erol Bulut, bu oyuncuların bir an önce takıma katılmasını, takımla çalışmasını, takıma uyum ve katkı sağlamasının şiddetle gerekli olduğunun altını çiziyor…
Haklı mı? Bağdat’tan Basra’ya kadar…
Hoca kısaca, “bu transferlerin en kısa zamanda gerçekleşmesi lazım” diyor…
Geç kalınıyor mu? Kesinlikle…
Ama, madalyonun bir başka yüzünü de bakmak lazım. Napolyon! Her iş onda bitiyor…
Teferruatlar çokta önemli değil… Ancak, Erol hocanın lig başlamadan bir an önce eksik mevkiler için istenilen transferlerim bir an önce bitirilmesini istiyor.
Erol Bulut’un gösterdiği, bundan sonra da göstereceği reaksiyonu önemsiyorum…
Çünkü, Erol Bulut, salla başı al maaşı aklıyla hareket ederse, kaybedenin kendisi olacağı çok iyi bilir!
Gaziantep FK, 7. hafta büyük bir ihtimalle yeni bir teknik direktör ile gider…
Gerçi, Hocanın kendisi de biliyordur bu durumu, çünkü bu ülkede istenilen sonuçları alamayan bir takımdan yönetim ya da futbolcular gitmeyeceğine göre, ilk paketlenecek olan Hocalardır…
İsmin ne olursa olsun… Tabela kötü gitti mi, ne hatır kalır, ne de gönül.
Anlayacağınız “hatır”ın yerine “satır” alır…
Erol Hocanın transferler konusunda bir duruşu olmalı… Yönetime listeyi verdi, takipte kalıyor mu bilmiyorum...
Hoca bir duruş sergiliyor mu? Bilemiyorum… Ya da karar vericiler, Hocaya bu konuda ne kadar sorumluluk veriyorlar? Onu da bilemiyorum…
Transferde menajerler ne kadar etkin? Yönetimde bu işin başında gözükenler, Yani A takımı Başkan sn. Cevdet Akınal, Fikret Kileci, Erhan Özmen ve Sezer Cihan.
Mirallas ve Muhammed gibi iki önemli oyuncusunu kaybeden Gaziantep FK, şu ana kadar dişe dokunur bir transfer yapıldığını söylemek mümkün değil…
İnşallah gidenlerin yerleri hedeflenenler doğrultusunda doldurulur... Gidenleri aramayız!
Erol Bulut’un ve Cevdet Akınal’ın transfer çalışmaları hakkında birkaç kelam daha etmeliyim... Lig ha başladı ha başlayacak. Eli kulağında...
Şu anda bu takım için iyi kötü bir şey demek için çok erken. Kamp tamamlandı, son prova Hatayspor ile... O maçı da izlemek istiyorum... Kulüpler harıl harıl transfer için çalışıyorlar. Transfer dönemimin yıldızı hiç şüphesiz Adana Demirspor...
Gaziantep FK, ise bombaları bir türlü patlatamadı. İnce eleyip sık dokuyor ve indirim bekliyoruz...Kulüpler ise alabileceklerini aldı ve eksikleri giderdi...
Hazırlık maçları sonuçları çokta önemli değil ancak 5 maçtan üçü kaybedilmiş, Malatya’dan beş yemişsin... Hertha Berlin’den üç yemişsin... Ki görüntü beni hiç mutlu etmedi...
Bir hafta kala alınacak olan transferler takıma ne katkı sağlar o da ayrı bir tartışma konusu... Denizlispor’da alınan Sagal transferini olumlu buluyorum,i geri kalanlar ise benim için şu anda muamma... Zaman gerek!
Hamza Mendly, 2018’den bu yana sakat, bunu bilmeyen yok! Eksikleri olan bir futbolcu. Takıma ne katkı sağlayacak? Uyum sağlar mı? Kana Bıyık, eskisi gibi değil, ağır kalıyor... Geriye bir tek Papy Dijobodji kalıyor. Onuna bu gemi peki yürür mü?
Forvete acilen Norveçli golcü Börven alındı... Acilen iki takviye daha gerek forvete... Muhammed ve Mirallas’ın yeri doldurulmalı... İndirim bekleyin, kulübün tek kuruşunu boşa harcamayın tamam ama...
Zaman gelip geçiyor... İşler kötü giderse bu kezde ‘Denize düşen yılana sarılır’ misali çör çöp oyuncuları kulübe dolduracaksınız...
Gaziantep Futbol Kulübünde en büyük eksiklerden birisi bana göre futbol şubesinin olmayışıdır…
Fenerbahçe Kulübünde de futbol şubesi yok, ama Başkan Ali Koç,” Başarı için gereken havayı ve disiplini 3 senede sağlayamadık. Ama artık bu işle bizzat ben ilgileneceğim” ifadelerini kullanarak, futbol şubesindeki tüm ipleri eline aldı…
Bizim Başkan bu sorumluluğu alır mı? Diyelim ki aldı, bu yükü taşıyabilir mi? Bilemem… Dolayısıyla bu boşluk doldurulmalı ve doğru bir tercih yapılmalı…
Gaziantep FK, işini bilen iyi bir futbol aklına emanet edilmeli…
Futbol başka bir şey, sanayici, müteahhit ya da iş insanı günün 7-8 saatini bu işe ayıramaz…
Geçmişte bunları yaşadık ve gördük… Dolayısıyla, şehrin değerlerini ve yapısını bilen, ülke futbolundaki sistemin farkında olan bir futbol aklı ile buluşmalı GAZİANTEP FK...
Futbol aklına, bilgisine, namusuna, dürüstlüğüne, güvenilir oluşuna inandığınız bir insana futbol şubesini teslim edecek, gerekirse de hesap soracaksınız…
Yerlinin yerlisi olma, yani ‘ille de GAZİANTEPLİ’’ olsun’ gibi bir zorunluluk da olmamalı…
Yeter ki, işini iyi yapan, helalı haramı bilen, kulübün çıkarlarını gözeten birisi olsun yeter…
Kimse bu söylediklerimi de yabana atmasın… Böyle işlere kafası basmayan, ancak eline “tuz” alıp “hıyar” arayan “iblis” ve “münafık”ların yanı sıra, özellikle de “amele sümüğü” gibi yapışıp kalanlara bu laflarım…
Kim mi onlar? Bilirler kendilerini…
Bilidğiniz üzere, Türkiye Futbol Federasyonu’nda Mali Genel Kurul Ankara’da yapıldı…
Bu toplantıda sanki kulüplerin eli biraz daha güçlendi gibi… Özellikle Tahkim, Disiplin, Çözüm Kurulları atama ile değil, seçimle iş başına gelecek… Bana göre radikal bir karar… Bunun devamı gelebilir… Merkez Hakem Komitesi de atama ile değil, seçimle iş başına gelebilir…
TFF yönetimi de belirli bir delege ile değil, çok katılımlı bir seçimle futbolumuzu yönetebilir… Ama, bunun için de isteğe bağlı olarak Genel Kurulun oluruna ihtiyaç var…
Kulüplerin yayıncı kuruluş ile ödemeler ve sorunlar noktasında bir duruş göstermesi önemliydi, inşallah bu konuda taviz vermezler de, Katarlılar indirdikçe indirmez, kulüplerin sırtına da bindirdikçe bindirmezler.
Bu arada, Kulüplere nefes aldıracak hamlelere gelecek gibi. Süper LİG AŞ kurulması ise çok önemli. Bu da yeni yayın ihalesi demek oluyor. Hadi hayırlısı bakalım.