Gaziantep, 96 yıllık ömründe baklava sanatına damgasını vuran Hacı Zeki İnal'ı kaybetmenin derin acısını yaşıyor; bu kayıp, sadece bir bireyin değil, aynı zamanda bir kültürün de yitimi anlamına geliyor. İnal, baklavayı yalnızca bir tat olarak görmeyip, onu bir yaşam tarzı ve gelenek haline getiren ustalığıyla tanınmıştı. Gaziantep mutfağının zenginliğine katkıda bulunan İnal’ın vefatı, hem ailesi hem de şehrin gastronomi dünyası için büyük bir kayıp olarak değerlendiriliyor. Onun bilgi ve deneyimleri, yeni nesil şeflere ve baklavacılara ilham kaynağı olmuş, bu geleneğin sürdürülmesine katkı sağlamıştır.
Merhum Hacı Zeki İnal'ın cenazesi ikindi namazını müteakip Gaziantep Asri Mezarlığı Hanifi Şireci Camii'nden kaldırılacak
Gaziantep mutfak kültürünün temel taşlarından biriydi
Hacı Zeki İnal’ın hayatı, Gaziantep’in meşhur baklavasının ulusal ve uluslararası alanda tanınmasına büyük katkıda bulunmuş bir hikaye olarak öne çıkıyor. İnal, baklavanın sadece bir tat değil, aynı zamanda bir kültür mirası olduğunu sürekli vurgulamış ve bu mirası gelecek nesillere aktarmaya çalışmıştır. Onun iş yerinde hazırlanan baklavalar, sadece damaklarda değil, gönüllerde de yer etti; bu durum, şehre gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekerek Gaziantep'in gastronomik cazibesini artırdı. İnal’ın yaptığı baklavaların kalitesi, onu sektördeki diğer ustalardan ayıran en önemli unsurlardan biriydi.
Şehirde büyük bir hüzün hakim
Hacı Zeki İnal’ın vefatı, Gaziantep’te derin bir hüzün yaratırken, onun anısına saygı duruşunda bulunan birçok kişi, onun baklava sanatına olan katkılarını ve bu sanatı nasıl bir marka haline getirdiğini hatırlıyor. Gaziantep'in mutfak kültürünün temel taşlarından biri olan İnal, her zaman genç şeflere ve baklavacılara öğütler veren bir mentor olarak anılacak. Onun mirası, sadece baklava tarifleri ile sınırlı kalmayacak; aynı zamanda Gaziantep’in gastronomi tarihindeki yeri, gelecek nesiller tarafından da yaşatılacaktır.