CHP lideri yüzde 48 oyun başarı olduğunu savunurken, “değişim” sözcülüğü ile kurultay isteğini dile getiren İBB Başkanı arasındaki karşıtlık CHP’yi kamuoyunda “bölünmüş parti” görünümüne soktu.
Kemal Kılıçdaroğlu her ne denli yüzde 48 oyu başarı olarak gösterse de sonuçta yitirilen seçim söz konusu. Hem de iktidar partisi AK Parti en zayıf halde iken. Ekonomide yaşanan sorunlar, halkın belini büken hayat pahalılığı, yüksek enflasyondan ötürü “Cumhur İttifakı” epeyce kan yitirmişti.
Seçim ortamı CHP lehine bu kadar açıkken AK Parti karşısında 12’inci yenilgisini aldı CHP lideri. Lafı eğip bükmeye gerek yok. Net şekilde yenilgi 14 ve 28 Mayıs seçim sonuçları. Merkez Yürütme Kurulu’nu değiştirerek bedel ödenmez. En kısa sürede yenilenmiş delege yapısı ile kurultaya gidilerek kan değişikliği gerçekleştirilmeli.
Değişim sözcüğünü ağzından eksik etmeyen Ekrem İmamoğlu, genel başkana yüklenmeyi sürdürse bile doğrudan “adayım” mesajını veremiyor. Özgür Özel, Engin Altay, Bülent Tezcan, Tekin Bingöl, Muharrem Erkek gibi seçim öncesi Kılıçdaroğlu’nun kurmay heyetinde yer alan kaşarlanmış isimlerle partide değişimi gerçekleştirmeyi hedefliyor.
Aralarında 7, 6, 5 dönem TBMM’de görev yapan, vekilliği adeta meslek haline getirmiş siyasetçilerle beklenen değişimi nasıl gerçekleştirebilir İmamoğlu? Artık bu yüzler eskidi.
Halk ve seçmen yeni yüzleri, pırıl pırıl genç politikacıları bekliyor. CHP’de yapılacak kan değişikliği için eski yüzlere değil, kamuoyunda ses getirecek donanımlı adaylara gereksinim var.
Zira Türkiye’de nüfus ve seçmen iyiden iyiye gençlerden oluşuyor. Onları anlayacak, taleplerine karşılık verecek siyasetçilerin arenaya çıkma zamanı geldi. Tüm partiler için geçerli.
CHP Kasım’da yapılacak kurultayda tabanın beklentilerine yanıt vermeli. Yine aynı görüntü ve bölünmüşlük sürerse yerel seçimlerde ağır yenilgi kaçınılmaz olur. Yıllar sonra kazanılan Ankara, İstanbul gibi büyük belediyeler elden çıkar.
Lakin Kemal Kılıçdaroğlu ile Ekrem İmamoğlu arasındaki sürtüşme kasıma dek devam edecek gibi.
CHP lideri “çekil” çağrılarına ” şöyle geçmişi temiz birini bulursam çekileceğim” diyerek karşılık verdi. Kafasındaki “geçmişi temiz birini” kamuoyu merak ediyor. Belki parti içi değil, parti dışından birini arıyordur. Zira Ekrem İmamoğlu’nun kafasındaki adaya uygun olmadığı açıklamalarıyla belli.
Hayat pahalılığının halkı canından bezdirdiği ortamda suların durularak güçlü ana muhalefet partisi kimliğine kavuşması gerekiyor. Karpuz gibi bölünmüş CHP siyasi iktidarın işini daha da kolaylaştırır.
Demokrasi için, halkın sesinin gür çıkması, toplumsal muhalefete öncülük etmesi için güçlü CHP’ye her zamankinden daha fazla gereksinim var.