Süper Ligin ilk haftasında İstanbul’da Fatih Karagümrük’e 3-2 yenilerek lige kötü başlangıç yapan ayrıca oyunuyla da eleştiri konusu olan Gaziantep FK, lgin ikinci haftasında kendi evinde ligin son şampiyonu Beşiktaş’ı sıcak, nemli ve boğucu bir havada ağırladı…
Seyircili maçları özlemişiz… Hoş geldin seyircili lig. Tadı tuzu daha farklı oluyor.
Beşiktaş ise ligin son iki sezonunda kendisine ters gelen Gaziantep FK deplasmanında yıldızlı kadrosuyla neler yapacak ? Mucize çocuk Sergen Yalçın nasıl bir kadro çıkacak.?
Erol Bulut ise neler yapacak? Nasıl bir oyun sistemi deneyecek...
İlk maçında Rizespor’u 3-0 yenerek yeni sezona kaldığı yerden devam eden Beşiktaş seriyi devam ettirecek mi?
Her ne kadar tamir olsa da zemin sıkıntılı, Güneydoğu’nun kuru ve sıcak nemli havası…
Her iki ekipte temkinli başladı maça, savunma ağırlıklı, ilk düşünce golü yememek. Tatsız tutusuz futbolun unutulduğu, sıcak bir havada ne izlediğimiz bilemedik.
Yeni sezonunun ilk haftasında fırtına gibi esen Beşiktaş, Gaziantep deplasmanında bir puana sevinmek zorunda kaldı…
İlk yarısı tatsız geçen maçın ikinci yarısında heyecan vardı. Önce Beşiktaş, sonra ev sahibi ekip Gaziantep FK bastırdı.
Genç kaleci Ersin uzatmalarda kalesini gole adeta kapadı. Ortaya konulan futbol ve mücadale karşılıklı birer puandan öte geçecek düzeyde değildi.
Her iki takımda Uyuttular Sıcak havanın da olumsuz etkisi vardı. Ancak her iki takım Gol mucizelere kalmış adeta… Beşiktaş, oynamayı sevdiği pas oyunu önce Atiba’yı yeterince devreye sokamadığı, sonra geriden çıkarken çok fazla pas yaptığı, son olarak da Gaziantep FK takımının müdahaleli savunması yüzünden yapamadı.
Kaleyi düşünmedikleri için kaleyi de göremeyen iki takım orta sahada birbirleriyle ‘al ver’ oynayıp dururken bizde öylece bakıp durduk olan bitene.
Devre sonuna doğru iki oyuncuya çıkan sarı kart hadisesi de olmasa biz izleyenler herhangi bir hareketlilik görmeyecektik! Beşiktaş ikinci devreye Larin ile başlayınca Ghezzal’in kısa süreli pasörlüğü devreye girdi de top Antep kale önünde görünmeye başladı.
Ancak Erol Bulut’un öğrencileri oyunun ritim kazanmasına izin vermedi ve ‘oyunsuz oyun’ için dengeyi yeniden kurdu! Beşiktaş için geriye kalan çözüm oyuncu değişikliğinin getireceği belirsizlikti...
Ancak N’Sakala’nın fenalaşmasını ardından oyuncular oyundan iyice kopunca zaten iyi gitmeyen işler iyice tatsızlaştı ve maç hata yapacak olanının kaybedeceği bir hal aldı. Hata kaynaklı o fırsat 90 artı 3’te Jeferson’a kadar ulaştıysa da kullanamadı. Oynanan futbola benzer şeye bakıldığında iki takım da sonuçtan memnundur diye düşünüyorum!
Hücumda N’Koudou ve Ghezzal devreye giremeyince pozisyonsuz, kısır ve keyifsiz bir oyun oldu.
İkinci yarı bam başka iki ekip çıktı sahaya. İlk yarıyı unutturdu bize. Hr iki ekipte tüm devereleri sahaya aldı…
Sergen Yalçın, Larin hamlesi ile başladı. Vites artıran Beşiktaş, ceza sahası içerisine çok daha kolay gelmeye başladı. Ancak bu hareketliliğin kahramanı Larin; Ghezzal ve Rosier’in asistlerini gol yapamadı.
Sergen Yalçın, oyunu aldı ama skoru alamayınca son bölümde Batshuayi, Teixeira ve Gökhan Töre ile en güçlü hamlelerini yaptı.
Fakat Nsakala’nın rahatsızlığı, ikinci yarının başındaki yüksek temponun devam etmesinin önüne geçti. Kartal, Larin ve Atiba’nın kaçırdığı fırsatlara kurban giderek beraberliğe üzülen taraf oldu. Önce gol yememe sistemi üstüne kurulan oyun; taktiksel anlayış çatışması yansıttı sahaya. Bu da; pozisyon zenginliği yaşanmasına engel oldu.
Ev sahibi Gaziantep FK, biraz daha takım oyununa yönelik sistem içindeydi. Dicko’nun sakatlanıp kenara gelmesi ritmi bozdu. Beşiktaş ise bireysel yeteneklerinden hamle bekledi. Skora direk etki yapan Ghezzal, N’Koudou kanatlarda vasatı aşamadı. İlerde pas alamayan Kenan, bir eksik oynattı! Yeniler girdi ama Sergen hoca aynı anda; Alex, Batshuayi ve Gökhan hamlesi yaptı.
Bu isimler daha oyuna ısınmadan, N’Sakala saha ortasında fenalık geçirdi. İki takım kenar yönetimi, oyuncular ile tribünde maçı izleyen spor severler çaresizlik içinde durumu izledi. Tribünlerden alkışla verilen moral görülmeye değerdi. Olayı ilk fark edip sahaya dalan Necip’i de ayrıca tebrik etmek gerekir.
Nsakala’nın yaşadığı rahatsızlık hepimizin adeta kanını dondurdu. Sonrasında ise ne futbolcular ne de biz futbola konsantre olabildik. Maçın geri kalan dakikalarında özellikle Beşiktaş cephesi bu anı düşündü durdu…
Maçta geri kalan dakikalarda motivasyon kaybı oldu. Son bölümlerde karşılıklı atak denemeleri tehlikeler yarattı. Gaziantep FK net pozisyonlar kaçırdı. Hele Jefferson son anlarda bom boş kaleye topu atamadı, saç baş yoldurdu…
Moral ve fizik olarak geri düşen Beşiktaş, savunmayı öne çıkarıp bir puan ile yetinmek durumunda kaldı.
Maçtan geriye kalanlarda ise; son anlarda biraz daha becerikli olunsaydı Gaziantep FK, güçlü rakibini İstanbul’a puansız gönderebilirdi..
Gaziantep FK, geçtiğimiz sezona göre biraz güç kaybetmiş gibi. Özellikle hücumda uzatmalardaki ana kadar kötü bir maç oynadılar.
Kaleci Ersin’in son dakikada çıkardığı topa bir parantez açmak gerek… Takımına puanı hediye etti.
Korona virüs haberlerinin hepimizi yakıp kavurduğu bir zamanda N’Sakala’nın yere yığıldığı anı unutamıyorum... Yaşamın ‘pamuk ipliği’ni bu kez de futbol hepimize hissettirdi.
Bu dağınık düzenle Şampiyonlar Ligi’nde işi zor görünen Beşiktaş, lig için şampiyon olduğu sezondaki gibi bir seri yakalamak zorunda...
Gaziantep FK- Beşiktaş maçı futbol oynamayı sadece ‘kazandı/kaybetti’ basitliğine indirgeyen Süper Lig’in klasik ilk devrelerinden birini daha izledik!