Meskun Mahallerde Muharebe

Prof. Dr. Poyraz Gürson Yazdı : Meskun Mahallerde Muharebe

Soğuk savaş dönemi bittikten sonra iki kutuplu dünyanın yerini tek kutuplu dünya düzeni almıştır. Ancak 11 Eylül saldırılarından sonra içinde yaşadığımız dünya karmaşık, muğlak ve belirsiz yapılar haline dönüşmüştür. Bu durum 2019 yılının sonunda ortaya çıkan ve hâlen devam eden COVID-19 küresel salgınının da etkisiyle birçok kavramın yeniden sorgulanmasını ve tanımlanmasını gerektirmiştir. Dünya orduları da bu durumdan nasibini almış ve hâlen de almaya devam etmektedir.

Savaşın özel çeşitlerinden birisi olan meskûn mahallerde muharebe ve bu savaşın amaçlarına ulaşılmasını sağlayacak olan strateji günümüzde ayrı bir önem taşımaktadır. . Strateji gelecekle ilgili bir kavramdır. Gelecekle ilgili öngörüler ne kadar isabetli ise strateji de o kadar doğru tespit edilmiştir. Bunun için en uygun yollardan birisi ise meydana gelen olayları akademik bakış açısıyla değerlendirmek ve aralarındaki bağları geçmişte elde edilen tecrübelerden yararlanarak doğru tespit edebilmekten geçer. Yukarıda belirtilen yöntemle COVID-19 küresel salgını nedeniyle birçok ülke silahlı kuvvetlerini salgınla mücadeleyi kontrol altına alma görevinde kullanmıştır. Örneğin, ABD’nin Minnesota eyaleti içinde yer alan Minneapolis şehrinde 25 Mayıs 2020 tarihinde akşam saatlerinde bir polis memurunun, kelepçeli şekilde yüzüstü olarak yere yatırdığı Afrika kökenli Amerikalı şüpheli George Floyd'un boynuna 8 dakika 46 saniye boyunca diziyle bastırarak öldürmesi nedeniyle olaylar patlak vermiştir. Bu olaylar nedeniyle birçok eyalette ve şehirde sokağa çıkma yasağı uygulanmış ve Ulusal Muhafızlar (National Guard) kullanılmıştır. 2020 yılında yaşanan bu örnek olay, yakın bir gelecekte de silahlı kuvvetlerin yalnız asli görevleri olan savaşlarda değil meskûn mahallerde de görev alacaklarını göstermektedir.

Küresel Barış Endeksinin sonuçlarından ve medya kaynaklarından alınan haberlerden de anlaşılacağı gibi dünyanın hemen her yerinde savaş ya da çatışmalar yüksek veya düşük yoğunluklu olarak devam etmektedir. Yakın gelecekte de hız kesmek bir yana artarak devam edecek gibi görülmektedir. Kaotik ve belirsizliklerle dolu günümüz dünyasına uygun olarak önümüzdeki dönemlerde NATO tarafından meskûn mahallerde gerçekleştirilmesi planlanan harekâtlar için hazırlanan NATO Şehirleşme / Kentleşme 2035 Projesi gündeme alınmıştır. Bu projeye bağlı olarak önümüzdeki dönemlerde gerçekleşeceği değerlendirilen Şehir/Kentsel Ortamlarda Müşterek Askerî Harekâtlar ile NATO İttifakı’nın gelecekteki yeteneklerinin gelişimine köprü olabileceği düşünülen “Capstone Konseptinin” geliştirildiği açıklanmıştır.

Yakın geçmişe bakıldığında, yıkıcı ve tahrip etkisi çok büyük olan İkinci Dünya Savaşı sırasında, Avrupa kıtasındaki askerî çatışmaların büyük bir bölümünün şehirlerde ve meskûn mahallerde meydana geldiği bilinmektedir. Aynı şekilde İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra küresel güç konumuna gelen Amerika Birleşik Devletleri’nin Deniz Kuvvetleri’nin denizaşırı askerî müdahalelerinin farklı şehirlerde gerçekleştiği tespit edilmiştir. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda dünya nüfusunun büyük kısmının yaşayacağı tahmin edilen sahil bölgelerinin ve şehirlerinin çatışma alanları ya da geçiş bölgesi olarak kullanılacağı değerlendirilmektedir.

Kendi gerçeğimize dönüp Türk Silahlı Kuvvetleri’ni incelediğimizde Cumhuriyet döneminden günümüze kadar olan süreçte özellikle NATO çatısı altında almış olduğu Barışı Tesis (peace making) ve Barışı Koruma (peace keeping) görevlerinin büyük bölümünün meskûn mahallerde gerçekleştiği görülecektir. Ayrıca 1984 yılından beri terörizmle mücadele kapsamında sürdürdüğü iç güvenlik ve sınır ötesi operasyonların bir bölümü arazi ve açık alanlarda olurken bir bölümü meskûn mahallerde gerçekleşmiş ve yakın bir gelecekte de gerçekleşmeye devam edeceği gözlemlenmektedir.

Bütün bu değerlendirmeler ve gözlemler 21. yüzyıl savaşlarının büyük bir bölümünün meskûn mahallerde gerçekleşeceğini göstermektedir. Ülkemizde bu alanda yazılmış kitapların büyük bir bölümü askerî talimname ya da askerî anı niteliğindedir. Dolayısıyla akademik yazında derin bir boşluk mevcuttur.

 Meskûn Mahallerde Savaş Stratejisi konusunu akademisyenler, araştırmacılar, profesyoneller, strateji uzmanları, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Genel Kolluk Kuvvetleri’nin birliklerinde görev yapanlar ile savaşın yeni boyutunu(biyolojik savaş dahil) anlamlandırnak adına önümüzdeki bir kaç hafta daha irdelemeye devam edeceğim.

 Kaynakçaları ve DİPAM (diplomasi araştırma derneği)ın 22/05/2021 tarihli algı oluşturma ve silahsız  savaş teknikleri seminerimde de aynı konuyu gündemde tutmaya gayret edeceğim.

Ramazan bayramının tüm okurlarımıza mübarek olmasını dilerim.

{ "vars": { "account": "G-1REJ3H5V8B" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }