TBMM Bütçesi üzerine MHP Grubu adına söz alan ATAY;
“Cumhuriyetimizin 100. Yılını idrak etmenin gururunu yaşamanın yanında, 21. Yüzyıla Türk
mührünü vurmanın azim ve kararlılığı içerisinde çalışıyoruz.
Milletimizin bağrından çıkan serdengeçtilerin, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK liderliğinde
ortaya koydukları milli ruh, Türkiye büyük millet meclisinde tecelli etmiştir. Yüce Türk milleti,
esaretin prangalarını, Türkiye büyük millet meclisi çatısı altında paramparça etmiştir.
Türkiye büyük millet meclisi demokrasi demek, hürriyet demek, istiklal demektir.
Bu milli ruh, 100 yıl önce demokrasimizi cumhuriyetle taçlandırmış, maziden atiye
sönmeyecek bir hürriyet ateşi yakmıştır.
Gazi meclisimiz, kurtuluş savaşını bizzat yöneten bir meclistir, keza 15 temmuzda da milli
iradenin gaspına yeltenen şerefsizlerin, ilk hedeflerinden birisi yine gazi meclisimiz olmuş, fakat
Türk milleti destansı bir direnişle, onlara da geçit vermemiştir.
Bu yönüyle de bakıldığında, binlerce yıllık devlet geleneğimizde, Türkiye büyük millet
meclisinin yeri müstesnadır.
Çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi, Yüce Türk milletinin özüdür. Milliyetçi hareket partisi olarak,
Devlet Bahçeli beyefendinin liderliğinde çalışmalarımızı bu bakış açısı ile yapıyoruz. Türk
milletinin huzuru, refahı ve barış içinde bir dünyada yaşaması, adaletin öncüsü olması için
çalışmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
YENİ YÜZYIL YENİ ANAYASA İLE TAÇLANDIRILMALIDIR
Yeni Anayasa konusuna da değinen ATAY;
“Binlerce yıllık devlet bilinci, 100 yıl önce bir çınar dikmiş, ilk yüzyılda köklerini
sağlamlaştırmıştır. Artık dalları ve gövdesi ile serpilip, azmimizi geleceğe taşıyacak, mazlumları
kucaklayacaktır.
Milletvekilleri olarak çalışma azmimizin kaynağı, milletimizin bize güveni ve Türk
Yüzyılının inşa sürecinde görev alma heyecanımızdır.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli
tarafından kurulan cumhur ittifakı, milletimizden teveccüh görmüştür. Destansı bir direnişin
ardından milletin bağrından çıkan bu ittifak marifeti ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine
geçilmiştir.
Türkiye cumhuriyeti Türk yüzyılı için hazırlanırken, ağırlıklarından kurtularak hız
kazanmaya başlamıştır.
Bu hızlanma süreci devam etmekle birlikte bir sivil ve milli anayasa ile taçlandırılmalıdır.
12 Eylül 1980 darbesi üzerinden geçen 43 yıllık süreçte, 28 şubat post modern darbe, 27
nisan 2007 e-muhtıra ve 15 temmuz darbe girişimi ile sürekli taciz edilen demokrasimiz, her
türlü vesayetten kurtarılmalıdır.
Yeni yüzyılımıza girerken, ilk yapmamız gereken iş, darbe anayasasını tadil etmeyi bir
tarafa bırakıp, en geniş uzlaşı zemininde yapılacak bir anayasayı ortaya koymaktır.
1987 yılından itibaren, siyasetin gündeminde devamlı bulunan 1982 anayasası, 19 defa
184 ayrı konuda yapılan değişiklikle, yaramıza merhem olamayacağı zaten anlaşılan bir
anayasadır. Bu değişiklikler, anayasamızın yetersizliğini ortaya koymaktadır.
Ülkemizin kuruluşunun, temel felsefesine uygun, toplumda en geniş katılım oranını
bulacak, şeffaf bir anayasa, milletimizin biz milletvekillerine verdiği bir görevdir.
Bu görev bilinci ile milliyetçi hareket partisi olarak, genel başkanımız sayın devlet bahçeli
beyin öncülüğünde, cumhuriyetimizin 100. Yılında 100 maddelik anayasa teklifimiz ile anayasa
değişikliğine hazırız.” dedi.
SİYASİ ETİK KOMİSYONU KURULMALIDIR
Anayasa değişikliği konusu ile birlikte, aradan geçen 50 yıldan sonra TBMM içtüzüğünün
de değişmesi gerektiğini vurgulayan ATAY, TBMM’de Siyasi Etik Komisyonu kurulması
gerektiğini dile getirdi.
MİLLETVEKİLİ DOKUNULMAZLIĞI KALDIRILMALI
MHP Lideri BAHÇELİ’nin daha önce çok defa dile getirdiği milletvekili dokunulmazlığı ilgili de
konuşan ATAY;
“Milletvekili dokunulmazlığı, kamu vicdanının kabul edeceği makul esaslara bağlanarak belli
durumlar haricinde kaldırılmalıdır.” Şeklinde konuştu.
İSRAİL BİR KATLİAM VE İNSANSIZLAŞTIRMA HAREKATI YAPMAKTADIR
İsrail’in Gazze saldırılarına da değinen ATAY;
İsrail, 1948’den bu yana Filistin’de kademeli genişlettiği işgal harekatını bu gün Gazze’de
bir katliama dönüştürmüştür. Savaş hukuku hiçe sayılmış bütün dünya gözleri önünde katledilen
masumların, çocuk ve kadınların feryatlarını duymazdan gelmiştir. Siyonistler burada işgal ve
toprak gaspından ziyade, bu coğrafyayı insansızlaştırma harekatı yapmaktadır. Yapılan katliam
bir savaş falan değildir. Kadınlar, çocuklar, siviller sığındıkları hastanelerde toplu şekilde
soykırıma tabi tutulmaktadır. Cami, kilise, hastane ve sivil yerleşimler hedef alınarak yapılan bu
katliama, dünya sessiz kalmakla beraber bazı devletler destek açıklamaları yapmıştır.
Bu hal bize gösteriyor ki uluslararası adalet sistemi çökmüş güçlülerin sözü hukuk halini
almıştır.
Türkiye bu vaziyette sessiz kalmamış ve kalmayacaktır. Yeniden, bir küresel adalet
sisteminin inşaa edilmesine ihtiyaç vardır ve Türkiye buna öncülük edenlerdendir. Barış ve huzur
içinde, adil ve insan onuruna yakışır bir düzen için Türkiye pozisyon alırken, Türkiye Büyük Millet
Meclisi olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz.
Aksi takdirde, bu gün komşu coğrafyalardaki bu çatışma, buralarla sınırlı kalmayacaktır.
Siyonizmin kirli hesaplarının, vaad edilmiş topraklar olarak nitelediği haritayı, bir düşünmek
gerekir ve meseleye bu açıdan da bakmanın önemini kavramak gerekir diye düşünüyoruz.”
Şeklinde konuştuktan sonra, 2024 yılı bütçesini olumlu bulduklarını ve desteklediklerini
belirterek sözlerine son verdi.
