Ehliyetsiz kullandığı aracıyla çarptığı Oğuz Murat Aci’nin ölümüne neden olan oğlu Timur Cihantimur’u ABD’ye kaçıran Eylem Tok, yeniden hakim karşısına çıktı.
İstanbul’da ehliyetsiz kullandığı araçla Oğuz Murat Aci’nin ölümüne neden oğlu Timur Cihantimur’u ABD’ye kaçıran anne Eylem Tok’un Türkiye’ye iadesine ilişkin davada karar duruşması ileri bir tarihe ertelendi.
Aci’nin ailesi mahkemeye sunduğu mektupta, "Adalet, coğrafi mesafelere veya sınırların ötesine saklanarak kaçılabilecek bir şey olmamalıdır” dedi.
İstanbul’da 1 Mart’ta ehliyetsiz kullandığı araçla Oğuz Murat Aci’nin ölümüne neden 17 yaşındaki Timur Cihantimur’un annesi Eylem Tok, Türkiye’ye iadesine ilişkin davada bir kez daha hakim karşısına çıktı. Davanın yargıcı Donald J. Cabell’in, Eylem Tok’un Türkiye’ye iadesi konusunda karar vermesi bekleniyor.
“Oğlum nazik, sevgi dolu ve sorumluluk sahibi bir genç adamdı”
Duruşma öncesi Aci ailesinin Türkiye’den gelen avukatı Burak Erden, mahkemeye Aci’nin annesi Pervin Aci ve eşi Şükriye Aci’nin mektuplarını sundu. Anne Aci, mektubunda, oğlunun trajik ölümünü anlatırken, adaletten kaçanların yargı önüne çıkarılmasını talep ederek, "Saygıdeğer Yargıç Donald J. Cabell, bugün size yazarken sadece bir dilekçe sahibi değil, aynı zamanda sevgili oğlunu kaybetmiş kederli bir anne olarak yazıyorum. Oğlum Oğuz Murat Aci’nin trajik ölümü, hiçbir kelimenin tam olarak ifade edemeyeceği kadar büyük bir acıdır. Oğlum nazik, sevgi dolu ve sorumluluk sahibi bir genç adamdı. Ancak İstanbul’da, 17 yaşında ehliyetsiz bir genç, babasının arabasını kontrolsüzce kullanarak oğlumun hayatını aldı” dedi.
“Bir eş, kocasız kaldı; küçük bir çocuk, babasını kaybetti ve ben de oğlumu kaybettim”
Oğlunun ölümüne neden olan gencin sorumsuz davranışlarını vurgulayan anne Aci, "Oğlumun ölümü tamamen önlenebilir bir dikkatsizlik sonucu gerçekleşti. O gün, hayatının en güzel anlarını yaşaması gerekirken, bu düşüncesiz eylem nedeniyle hayattan koparıldı. Bir eş, kocasız kaldı; küçük bir çocuk, babasını kaybetti ve ben de oğlumu kaybettim” dedi.
Olayın ardından suçluların adaletten kaçmak amacıyla Türkiye’den ABD’ye kaçırıldığını belirten anne Aci, bunun bir adaletsizlik örneği olduğunu ifade ederek, “Suçluların sınırları aşarak suçlarından kaçabileceklerine inanmaları kabul edilemez. Adalet, coğrafi mesafelere veya sınırların ötesine saklanarak kaçılabilecek bir şey olmamalıdır” dedi.
Adaletin sağlanması için Eylem Tok ve oğlunun Türkiye’ye iade edilmesi gerektiğini güçlü bir şekilde vurgulayan anne Aci, "Oğlum sebepsiz yere öldü ve sorumluların adaletten kaçmalarına izin vermemeliyiz. Lütfen, oğlumun ölümünün boşa gitmediğini ve adaletin yerini bulduğunu bilerek biraz olsun huzur bulmamıza izin verin” dedi.
"Bugün burada, adaletsizliğe karşı çıkmak için size sesleniyorum"
Aci’nin eşi Şükriye Aci ise mektubunda, eşinin ölümünden sonra yaşadığı tarifsiz acıyı ve adalet beklentisini dile getirerek, "Kazadan sonra sorumluların sergilediği umursamazlık ve olayın ciddiyetini kabullenmeyi reddetmeleri, beni derinden yaraladı. Kocamı ve oğlumu hak ettikleri adaletten mahrum bırakma girişiminde bulundular. Bugün burada, adaletsizliğe karşı çıkmak için size sesleniyorum" dedi.
Yaşadığı kederi ve oğluna vereceği cevabın belirsizliğini vurgulayan Aci’nin eşi Şükriye Aci, "Bir gün oğlum babasının nerede olduğunu soracak. O an ne cevap vereceğimi bilmiyorum. Ona adaletin olmadığını ve babasının ölümüne sebep olanların ellerini kollarını sallayarak dolaştığını nasıl anlatabilirim?" dedi.
Eylem Tok ve oğlunun Türkiye’ye iade edilmesi çağrısında bulunan Aci’nin eşi Şükriye Aci, mektubunun sonunda mahkemeye duyduğu güveni dile getirerek, "Hakkaniyetinize, mahkemenizin gücüne ve ortak insanlığımızın gerektirdiği adalete güveniyorum. Lütfen, bu dünyada oğlum ve benim için biraz olsun huzur bulmamıza yardım edin” dedi.