REFORM HABER - Reform Medya Grubu A.Ş ziyaret eden Yeniden Refah Partisi milletvekili adayları ve parti yönetimi 14 Mayıs seçimleri
ve projeleri ile ilgili görüş alışverişinde bulundular.

Yeniden Refah Partisi Gaziantep Milletvekili adayı Nurettin Özkaya, ‘İttifakta olduğumuz için baraj problemimiz
yok. 81 ilde kendi listelerimizi çıkardık’ dedi.

Yeniden Refah Partisi Milletvekili adayı Nurettin Özkaya, Reform Medya Grubuna yaptığı ziyarette, Genel Yayın Yönetmeni Murat Atay'a yaptığı açıklamada, hiçbir partinin kanatları altına girmeden kendi listeleri ile seçime girdiklerini hatırlattı.

Gaziantep'in sorunlarını çok iyi bildiklerini belirten Özkaya, ‘Sorunlar aslına bakarsanız çok fazla. Kira sorunu, arsa sorunu, geçinme problemi, yoksulluk, kırsal kesim sorunları var. Ulaşım büyük problem, eğitim , sağlık aynı keza. Asgari ücretin daha da yükselmesi lazım. Bizde paylaşma kültürü var. Biz Erbakan hocamızla denk bütçeyi yaşadık bu ülkede. Bizim esas düşüncemiz önce Gaziantep’imiz sonra ülkemiz ve daha sonra da dünyamız. Hakça bakıyoruz herşeye. Biz gittiğimiz yerlerde hep oy verip vermeniz değil genel başkanımızı izleyin. Diyoruz. Gerçekler insan haklarıdır. Hayvanın bile hakkı vardır. Bitkinin dahi bir hakkı vardır. Biz bu bakış açısı içerisindeyiz. Listelerde tek engellisi olan Gaziantep’te biziz. Biz asla sağcı solcu, alevi sünni diye bakmıyoruz. Ümmet anlayışı ile bakıyoruz’ dedi.

Yeniden Refah Partisi olarak sahada olduklarını belirten Özkaya, ‘ Gaziantep'in sorunlarını burada yaşayan insanlar olarak iyi biliyoruz. İstişare ediyoruz. İnşallah meclise Milli Görüş olarak girdiğimiz zaman bir alt yapı yapıyoruz. Gaziantep’teki sanayi ve arsa problemlerini, insanların ekonomik sıkıntılarını da biliyoruz. Bizler sorunları söylerken çözüm önerilerini de getiriyoruz. Her zaman doğruya doğru yanlışa yanlış diyen bir yapıyız. Biz önce ittifak olamayacaktık. Bizim Milli Görüşün bir protokolü var. Millet İttifakından bir teklif gelmedi. Bizler onlardan da gelse bu protokolü söyleyecektik. Cumhur İttifakından geldi teklif. Bizim bir istişare kültürümüz vardır. Sonra Ak Parti’nin 30 maddelik protokolü kabul edildiğini belirtince genel başkanımız da ittifaka girdi. Ama biz asla omurgamızdan taviz vermedik. İttifak neyi getirdi. Baraj problemimiz yoktu. Çok iddialıyız. İmza konusunda zaten bir problemimiz yoktu. Bizler Cumartesi Pazar günü zaten 65 bin imzaya ulaşmıştık. Çok rahat 250 bine gideceğimizi biliyorduk. Bu ittifakın bir baraj problemi yok. Biz insanlarımızı biliyor ve elimizden geldiğince bunu anlatmaya çalışıyoruz. İttifak nedeniyle baraj problemi yok. Biz kimsenin listesinden değil 81 ilde kendi ismimizle ve listemizle giriyoruz. Biz hiçbir partinin kanatları altında değiliz. Bu Milli bir cesarettir’ ifadelerini kullandı.

Özkaya, CHP amblemi altında seçime giremeyeceklerini belirterek, ‘Bizim arkadaşlarımız CHP amblemi altında kesinlikle seçime giremezdik. Biz o tarafa 6’lı masa değil 7’li masa diye bakıyoruz. Ak parti listelerinden de girmedik. Kendi listelerimizle girdik. Milli Görüşçü olup da gidip CHP amblemine kimsenin oy verebileceğini sanmıyorum. Milli görüş amblemini yine arayacaktır. Öncelik bayrağımızın yükseklerde olması, barış ve kardeşlik. Hakça bölüşmek olmalı öncelik. Bizim için toprak ve bayrak bütünlüğü çok önemli’ diye konuştu.

Herkesi kucaklayan, ayrıştırmayan  bir görüşe sahip olduklarını belirten Nurettin Özkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gaziantep Organize Sanayi’de iş insanıyım, sanayiciyim. Bu davaya 1990 yıllarında başlamıştım, devam ediyorum. Şu anda da bu çizgimi devam ettirmek istiyorum. Biz hiç kimseyi ötekileştirmiyoruz, ötekileştirmeyeceğiz de… Her zaman düşüncemiz devletimizin bütünlüğü ve bayrağımızın devamlı göklerde olmasıdır. Kamuoyunda bazı olumsuz şeyler algı yapılıyor ben o konuda da konuşmak istiyorum. 6284 dediğimiz olayda maalesef bizi yanlış anlatıyorlar. Bizler tamamen aile birliğinin korunması ve kurulmasının taraftarıyız. Yine islam tarafındayız, ülkemizin kalkınması tarafında çok fazla projelerimiz var. Şu anda 681 proje genel merkez tarafından hazır. Gerçekten meclise girdikten sonra “Hayra motor, Şerre fren” olmaya adayız. Genç bir başkanımız var Muhammet Âli Fatih Erbakan kardeşimiz, Genel Başkanımız gerçekten donanımlı ve şu anda inşallah mecliste en iyi şekilde temsil edeceğine inanıyoruz. Hedeflerimiz büyük inşallah gelecek yıllarda 2024’te belediye başkanlıkları var biz buralara da talibiz daha sonra 2028’de ülkenin gerek güçlendirilmiş parlamenter sistemle dönerse sayın başkanımızı Başbakan olarak görmek istiyoruz veya Cumhurbaşkanlığı sistemi şeklinde devam ederse de Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyoruz.” dedi.

8800383d-9823-4090-b454-53f1fc3d5a9a

“AİLE BİRLİKTELİĞİ VARSA BAŞARI VARDIR”

Özkaya, “Kamuoyunda en çok konuşulan konu İstanbul Sözleşmesi. Şu anda Genel Başkanımız net bir şekilde açıklıyor. Kamuoyuna yansıyan ile Yeniden Refah Partisi’nin düşüncesi örtüşmüyor. Çünkü biz bunları çok yaşadık. Bir miting alanında konuşulan bir şey aradan çekiliyor. Bu durumda da farklı anlamları doğurabiliyor. Aile birliği bizim için çok önemli. En küçük toplum Hayat Bilgisi dersinde öğreniriz ailedir. Aile birlikteliği varsa başarı vardır. Biz kanundaki bazı maddelerin ayıklanması taraftarıyız. Şu anda zaten 30 milyon kadın seçmen görülürken biz kadınların korunmaması diye bir şey düşünebilir miyiz? Bizimde annelerimiz var, kardeşlerimiz var.  Yani olaya bakış açımız tamamen aile kavramında da tabi ki kadını korumaktır. Fakat içerisinde bunu yaparken LGBT’lileri kabul etmemiz toplumsal olarak mümkün değil. Eş cinselliği kabul etmemiz şu anda mümkün değil. Bir belediye başkanı Ekrem beye, eş cinselliği nasıl kabul ediyorsunuz diye soruyorlar. O ise normal, toplum buna alışacak, haklarını savunacak diyor. Bir Genel Başkan da biz gelir gelmez İstanbul Sözleşmesini kabul edeceğiz ve yürürlüğe sokacağız. Ama bunun içeriği nedir? İşte sayın Genel Başkanımızın söylemek istediği şey ise içerisindeki olumsuz şeyleri Türkiye toplumunun ailesine olan olumsuz şeyleri, yarın ki geleceğimizin oluşması için oradaki şeylere tamamen karşı çıkacağız” ifadelerini kullandı.

İNCETAHTACI ALATİ: KADININ ARKADA, ERKEĞİN ÖNDE OLMA DÜŞÜNCESİNİ SAVUNMUYORUZ

Milli görüşün davasının  misyonu ve vizyonu olan bir parti olduğunu söyleyen Milletvekili adayı Esra İncetahtacı Alati, ''Milli görüş davası kurulduğu günden bu yana misyonu da vizyonu da belli olan bir partidir. Bizim misyonumuz Türkiye, vizyonumuz ise Türkiye’yi daha ileri seviyelere taşımaktır. Dolayısıyla bugün tekrar sahada olmamızın sebebi Türk milletinin bu vatan topraklarının buna yeniden ihtiyacı olduğunu hissetmemizdir. Milli görüş çizgisi hani sanılanın aksine sadece muhafazakar kesime yönelen bir parti değil Türklüğün ve Türkiye değerlerinin üste taşınmasını savunan bir partidir. 6284’le  ilgili olarak da ben bir kadın olarak şunu söylemek istiyorum ki; Milli görüş davası 1969’dan beri mevcut ve 1969 yılından beri de ailemde süregelen bir davadır. Biz de hiçbir zaman kadının bir adım arkada olması erkeğin bir adım önünde olması gibi bir düşünce olmaz. Bunu savunmuyoruz. Biz adil bir düşünceyi savunuyoruz. 6284’te insan ile yapılmış bir kanun tasarısıdır. Elbetteki hatalar ve eksiklikler vardır, Türkiye’de yaşayan bu vatan topraklarına sahip çıkan herkesin de bu eksikleri gidermek için çalışması gerekmektedir'' diye konuştu.

3183818c-fd47-4930-a911-49ccdebe35fa

Yeniden Refah Partisi Gaziantep Milletvekili Adayı Esra İncetahtacı Alati, şunları kaydetti:

''İstanbul Sözleşmesi bizim için hiçbir şekilde kabul edirliliği olmayan bir durum. 6284 kanununda ise şöyle bir durum var. Beyan Esastır diyor. Türk Ceza Yasamızda iftira var. İftirada cezaya götürür. Her kadın masumdur diye bir genellemede söz konusu değil. Hepimizin ahlakına kefil olduğumuz insanlar vardır ama iftira gibi bir duruma kefil olamıyoruz maalesef. 6284’ de de bu konuda  bir açıklık söz konusu. Yani delillendirilmeyen suçun, özelliklede şiddet. cinsel şiddet, fiziksel şiddet toplum baskısına, mahalle baskısına yol açar. Biz 6284 sayılı kanunun içinde ayıklanması gereken bir kaç unsurun olduğuna inanıyoruz. Kadın beyanının delilsiz bir şekilde esas alınması ve süresiz nafaka gibi unsurların tekrardan gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Kadının beyanının esas alınması anayasamızda da bir suç olarak görülen iftiraya yol açabilir. Tüm kadınların ya da tüm erkeklerim masum olduğu hiç bir şekilde iddia edilemez. Delilleriyle beraber suçlu olan cezalandırılmalıdır. 

Nafaka konusunda ise çok kısa süre hatta gün sayısı kadar evli kalan erkekler hayatları boyunca nafaka ödemeye mahkum edilmekte bunun adına da pozitif ayrımcılık denmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki bu erkek başka kadınla hayatını devam ettirecek ve ondan olan çocuklarına bakmakla mükelleftir. Bu sonra ki eşi için adaletsizliktir. Şayet ayrılan bayan hayatına devam ettiremeyecek durumdaysa  ya da dezavantajlı bir gruptaysa bu durumda pozitif ayrımcılık sosyal destek veya iş imkanıyla devlet tarafından karşılanmalıdır.

Ayrıca bildiğimiz üzere bizde yargı süreci maalesef çok uzun. Yani karşı taraf bunun mahsumiyetini kanıtlayana kadar delil de olmadığı için toplum ve mahalle baskısına yol açacaktır. Bu durum erkek için de kadın içinde geçerlidir. Bu sebeple delillendirmek çok önemlidir. Bizimde 6284’de karşı çıktığımız madde delillendirilmedir. Bizim için her erkek ya da kadın günahsızdır diye bir durum söz konusu değildir, bizim için her çocuk günahsızdır.  Kayıtsız şartsız korunması gerekir. Bir diğer durum ise boşanma sürecinde nafaka durumudur. Bu nafakanın sınırlandırılması gerekir. Bizler eşitlikten söz ediyoruz. 10 gün evli kalmış bir kadının 10 gün önce nasıl yaşıyorsa 10 gün sonrada hayatını devam ettirecek güçte olması gerekir. Yani bir kadın 10 gün evli kalıp ömrü boyunca nafaka aldığında erkeğin sonrasında evlendiği ailesine  bakabilecek güçte olması gerek. Fakat 10 gün evli kalan kadın geçimini sağlayamıyorsa devlet ona iş imkanı ya da bir sosyal destek sağlasın. Bizim 6284 sayılı kanunda karşı çıktığımız konular bunlardır.''

-YANLIŞA YANLIş, DOĞRUYA DA DOĞRU DEMESİNİ BİLİRİZ-

Milletvekili adayı Dr. Mehmet Ös ise, ''Bizim amacımız halka hizmet hakka hizmet anlayışı ile siyaset yaparsanız başarılı olursunuz. 14 Mayıs’ta biz çok iddialıyız. Hedefimiz 15 Mayıs’ta 14 vekilin hepsini çıkarmak.  Biz din, ırk, mezhep ayırmıyoruz. Yeniden Refah Partisi muhafazakar bir parti ama bilim ve teknolojiyide önem veren bir parti.  Biz dedik ki; biz milli görüşcüyüz, biz Erbakan hocanın talebeleriyiz.  Siyasette oyunun kuralını biz koyarsak AK Parti ile de CHP ile de ittifak yaparız. Çünkü Erbakan hocamızın örnekleri var. Bülent Ecevit döneminde hükümet kuruldu. Biri sağ biri aşırı soldu. Ama birleştiler. Biz o dönem Ecevit bey ile koalisyon kurduk ama bu ülkenin yararına 70 tane fabrika hayata geçirdik. Önemli olan doğruya doğru yanlışa yanlış diyeceğiz. Doğruların yanında yanlışların da karşısında olacağız. Ve milli görüş 15 Mayıs’ta meclise girdiği zaman hayra motor şerre fren olacak. İttifak olduk diye susmayacağız doğruya doğru yanlışa yanlış diyeceğiz” ifadelerini kullandı.