Gazeteler, sosyal medya ve televizyonlarda haberini okumuş, görüntülerini izlemişsinizdir sanırım. Kırşehir’de kurulu Petlas Lastik A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Abdülkadir Özcan, Dubai dönüşü THY uçağında fazla aldığı alkolün etkisi ile olsa gerek tutumundan rahatsız olan yanındaki yolcunun koltuk değiştirmesi üzerine ortalığı ayağa kaldırmış.
THY uçaklarında olay çıkaranlar listesine eklenen alkollü Abdülkadir Özcan, kendisini uyaran kabin memurları ve yolculara , “Milyar dolarlık adamın, Türkiye’yi satın alırım, Sen benim kim olduğumu biliyor musun “ bağırtısı ile sözüm ona tehditler savurmuş. Neyse ki para şımarığı bu kişi kısa sürede etkisiz hale getirilerek, İstanbul’da eli kepçeli polise teslim edilmiş. Sorgusunun ardından serbest bırakılan şahıs, daha önce uçakta olay çıkaranlar gibi THY’nin kara listesine alınmış. Yani bu zat bundan sonra THY ile uçamayacak.
Aslında Abdülkadir Özcan gibi paranın verdiği güçle insanları aşağılayan, çevresine tehditler savuran, görgüsüz ve şımarık yaşamlarını övünerek sergileyen, ulaşmak istedikleri burjuva sınıfının kültüründen yoksun olan çok sayıda sonradan görme, zengin şahsiyetler mevcut.
Bu insanların en büyük özellikleri alt yapılarının olmamaları, yeterli bilgi ve donanımdan ırak bulunmalarıdır. İşte böylesi bir olayda foyaları, görgüsüzlükleri hemen ortaya çıkıyor.
Aslında bu türlü varsıllara “burjuva” demek bile çok yanlış. Zira Koç’lar, Sabancı’lar, Eczacıbaşı’lar gibi iyi eğitim almış, bilgili kültürlü, sade görgülü yaşam sürdüren burjuva ailelerinin tırnağı bile olamazlar. Hiç tanık oldunuz mu bu saydığım ailelerin şımarıklığına ve tutumlarına? Onlar yaşamları ile ait oldukları sınıfın hakkını veriyorlar. Ya Abdülkadir Özcan gibiler…?
“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” en sık kullandıkları tümce de bu böyle kişilerin. Hiç sevmem ve hazzetmem bu tümceden. Bana ne senin kim olduğundan. Varsıl olabilirsin, dünya kadar mal mülk sahibisindir de. Lakin bu
sana insanlara hakaret etme, küçümseme, çevrenin, bulunduğun ortamın düzenini bozma, kuralsızlığına olanak vermez. Her şeyin başı insan olabilmektir. Daha sonra sosyal medyadan öğrendiğimize göre Petlas Yönetim Kurulu Üyeliğinden istifa ettirilen şahıs geliri kadar vergi de ödememiş.
ANAP döneminde başlayan ve AKP iktidarları ile süreğenleşen özelleştirme uygulamaları adı altında kamunun altın yumurtlayan tavukları, Cumhuriyetin gözbebeği kurumları çok düşük tutarlar karşılığında birilerine satıldı. İlk satışların başladığı 1986 yılından bu yana 72 milyar doları aşkın özelleştirme geliri elde edildi. Ne var ki o paralar yeni yatırımlar yerine başka yerlerde kullanıldı. On binlerce emekçi de özelleştirmelerden ötürü ekmeğini, aşını yitirdi. Kısaca Cumhuriyetin örnek kurumları yok yerine kamunun elinden çıkarıldı. Devletin elinde kalsaydı kötü mü olurdu.
Petlas da ucuz elden çıkarılan kurumlar arasında yer alıyor. Atatürk’ün özenle kurduğu fabrikalar yok pahasına satıldı, kalanlar da elden çıkarılmak isteniyor.
Şimdi de dünyanın her yerine uçan ülkenin gurur kaynağı THY pazarlanmak isteniyor. Özelleştirme uygulamaları Türkiye’de yeni varsılları beraberinde getirdi. Rahtsız edici pahalı yaşamını gururla sergileyen, tam burjuva da olamayan yeni varsıllar mantar gibi türedi. Abdülkadir Özcan olayını bu yönü ile de okumak hiç de yanıltıcı olmaz. Paran, malın, mülkün olsun ama bunu milletin gözüne çirkin şekilde sokma.