Kutsal ay öncesi alışverişe giden dar gelirliler iftariyelikler ve diğer temel gıda ürünlerinde geçen yıla göre fahiş artan fiyatlar karşısında şoke oluyor. Tüketiciler Birliği Federasyonu Market Endeksi Çalışma Grubu tarafından yapılan araştırmaya göre geçen yıl ramazan ayından bu yana 36 gıda ürününde yüzde 48.52 oranında artış gerçekleşti.
2024 yılında 4 bin 295 TL’ye satın alınan ramazan kolisi bu yıl 6 bin 326 TL’ye alınabiliyor. İçindeki ürünlere göre koli fiyatları daha da yukarıya çıkabiliyor. Geçen yıla göre fiyatı en çok artan ürünler, kuru soğan, ayçiçeği yağı ve Türk kahvesi. Tabii patates, peynir, zeytin, hurma, şeker, beyaz ve kırımızı et fiyatlarında da ciddi artış var. Geçen yıl fiyatı 15 TL olan iftar sofralarının vazgeçilmezi pide bu yıl gramajına göre 20-30 TL arasında satılacak. Belediyelerin ürettiği pidelerin fiyatı 13-15 TL aralığında olacak. Pide fiyatları illere göre değişkenlik gösterebilecek. Kalabalık ailelerin sadece pide harcamasını varın siz hesaplayın.
Alışverişe çıkan dar ve sabit gelirli kitle fiyatların geçen yıla göre aşırı pahalandığı bizzat görüyor, istediğini alamadan çarşı pazardan dönüyor. Tadımlık pastırma ve hurmanın yanına yaklaşılmıyor. Bu tablo karşısında 14 bin 469 TL aylığa mahkum edilen emekli ile daha düşük aylık alan dul ve yetimin ne denli zorlanacağı ortada. Zaten onlar yılın 11 ayında da geçim mücadelesi veriyor. Eğer belediyelerin sosyal yardımları olmazsa milyonlarca gariban aç kalır. İyi ki belediyeler var da belli tutarda maddi yardımda bulunuyor, faturalarını ödüyor, gıda kolisi gönderiyor. Yoksa ne yapar ne eder bu kara kışta yoksul insanlar.
Bir yanda lüks restoranlarda kuş sütünün eksik olmadığı iftar sofraları kurulacak, diğer yanda yoksullar orucunu pide, peynir ve zeytin ile açacak. Ramazan ayının oruç tutmak kadar bir diğer özelliğinin yardımlaşma ve dayanışma olduğu dikkate alınırsa lüks otellerdeki iftar sofralarına harcanacak para garip gurabaya dağıtılamaz mı? Ne gerek var böylesi gösterişli iftar sofralarına. Oraya harcanacak para ihtiyacı olanlara gizlice verilse en büyük iyilik yapılmış olmaz mı? Hali vakti yerinde olanların ramazan yardımlarını bu yıl da gerekli yerlere ileteceğini umuyorum.
En çok da gereksinimi olanlar, emekli, asgari ücretli, dul, yetim ve kıt gelirli vatandaş. Diyanet İşleri Başkanlığı bu yılın fitre tutarını günlük 180 TL olarak duyurdu. Emekliye fitre verilebileceği açıklandı. Öyle ya 14 bin 469 TL ve daha altında aylıkla bir ay yaşamaya çalışan milyonlarca garibana verilmeyecek de kime verilecek fitreler. Orucunu tutamayanlar gönül rahatlığı ile fitrelerini emekli, dul ve yetime iletebilir.
Yıllardır düşük zam politikasının bedelini yoksul kalmakla ödüyor işçi, memur, emekli, dul, yetim, çiftçi ve esnaf. Enflasyonu tetikleyeceği gerekçesiyle aylık ve maaşlara sürekli çok düşük oranlı artışlar yansıtılıyor. Yapılan zamlar iki, üç ayın ardından hızla eriyerek çarşı pazar fiyatlarına yetişemiyor. Düşük zam politikasında ısrara karşın can ve cep yakan yüksek enflasyon düşürülemiyor. Merkez Bankası 2025 yılı enflasyon tahminini yüzde 21’den yüzde 24’e çıkardı. Önümüzdeki aylarda da revize etmesi kaçınılmaz. En iyimser rakamla 2025 yılı enflasyonun yüzde 30 veya bir miktar üzerinde gerçekleşeceği ileri sürülüyor.
Memura, işçiye ve emekliye verilen düşük zamma karşın enflasyonda gerileme gerçekleşmiyorsa o vakit ekonomiyi yönetenlerin kendilerini sorgulaması gerekiyor. Bu arada olan milyonlarca garibana oluyor, ramazanda fitre alacak hale geliyor.