Gaziantep’te 5 Mayıs 2022 tarihinde sabah saatlerinde Şehitkamil ilçesi yakınlarında kırsal Bilek Mahallesi yakınlarında bulunan dağlık arazide öldürülen Emirhan Nur cinayeti davası Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Emirhan Nur’u öldürmekle suçlanan Sanık Bahattin C. ve Sanık Kadir C. ’Kasten Öldürme, tasarlayarak öldürme, sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri satın alınması, taşınması bulundurulması, kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis talebiyle hakim karşısına çıktı.
Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesinde ’Kasten Öldürme, tasarlayarak öldürme, sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri satın alınması, taşınması bulundurulması, kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis talebiyle yargılanan Sanık Bahattin C., Sanık Kadir C. hakim karşısına çıktı.
Tutuklu sanık Bahattin C. savunmasında, “Üzerime atılı kasten öldürme suçlamasını kesinlikle kabul etmiyorum. Kardeşim Fehime kaybolmuştu. Onunla ilgili kayıp ilanı verdik. Maktulü tanımıyorum. Ben inşaat işi yaparım. Söz konusu olaydan 1 gün önce inşaat işinde çalıştım. Akşam rutin saatinde eve geldim. Evde oturdum. Hiç bir yere gitmedim. Gece uyudum. Bir sonraki gün işim yoktu. 8 gibi uyandım. Eşim annesinin yanına gitmek istediğini söyledi. Eşimi annesinin yanına bıraktım. Orada bir süre oturdum. Daha sonra yalnız başıma evime döndüm. Eve döndüğümde halen Adile annemlerin jandarma tarafından götürüldüğünü, Fehime’nin bulunduğunu ancak bir kişinin öldüğünü söylediler. Benim hakkımda adli tahkikat yapılmadı. Ne şekilde dosyaya dahil edildiğimi bilmiyorum. Yaklaşık 1 ay sonra savcılıktan dinlenildim, ben tuşlu telefon kullanıyorum. Benim olay tarihinde telefonum açıktı ancak kardeşlerimden ya da üçüncü kişilerden hiç kimse beni aramadı” dedi.
“Olay tarihinde nerede olduğumu tam olarak hatırlamıyorum”
Sanık Kadir C. savunmasında, “Ben de Bahattin gibi inşaat işçisiydim. Kardeşim Bahattin ile aynı apartmanda kalıyoruz. Ben Faruk C. ile birlikte çalışıyorum. Olay tarihinde nerede olduğumu tam olarak hatırlamıyorum. Ancak muhtemelen evdeydim. İşten gelip dinleniyordum. Sabah uyandım. Tekrar Faruk’un yanına gittim. O gün iş yapmayacağımızı söyleyince tekrar eve döndüm. Mahallede oturmaya çıktım. Saat 4-5 gibi jandarmalar gelmişler. Fehime’nin bulunduğunu söylediler. Söz konusu suçu ben işlemedim. Kimin işlediğini bilmiyorum. Herhangi bir bilgim yoktur. Beraatımı talep ederim” şeklinde konuştu.
Tanıktan şok ifade
Mahkemede tanık olarak dinlenen Hatice Büşra E. ise, “Ben maktul Emirhan’ı arkadaşım olduğu için tanıyorum. Fehime C.’den kendisi Emoş olarak bahsetmişti. Diğer sanıkları tanımıyorum. Emirhan cep telefonu ile görüştüğümüzde Emoş isimli bir bayan ile görüştüğünü, bu kişinin ailesinden şiddet gördüğünü, kendisine ait bağ evinde kaldığını bana anlattı. Bu konuşmamızdan sonra beni daha sonraki bir tarihte arayarak Emoş isimli bayanı kuaföre götürmemi ve bir kaç kıyafet almamı rica etti. Ancak ben kabul etmedim. Yine daha sonraki bir tarihte bayramımı kutlamaya geleceğini söyledi. Bende kabul ettim. Ancak kendisi gelmedi. Kendisi gelmeyince cep telefonu ile görüştük. Emoş isimli bayan ile ilgili olarak aralarının kötü olduğunu ve bağ evinden gitmesini istediğini bana söyledi. Ben sebebini sordum. Çok bir şey söylemedi. Emoş isimli bayan ile görüşme konusunda aramızda konuştuk. Ben Emoş isimli bayanı aradım ve telekonferans yaptık. Emoş isimli kişi Emirhan’ın kendisine bakmadığını, yanına gelmediğini, hiç ihtiyaçlarını karşılamadığını, yiyecek dahi getirmediğini, komşulardan temin ettiğini söyledi. Emirhan Emoş isimli kişiden bağ evinden gitmesini istedi. Emoş isimli kişi giderse ailesinin kendisini ve Emirhan’ı öldüreceğini söyledi. Bana çocuğunun olmadığını, eşinden boşandığını, babasının rahmetli olduğunu, abisinin olduğunu söylemişti. Hatta ben kendisinden konuyu ailesi ile istişare etmesini söyledim. Telekonferans konuşmasından Fehime ayrıldıktan sonra Emirhan ile bir süre daha konuştum. Vatan Mahallesinden uyuşturucu madde alırken tanıştıklarını ve Instgram’dan görüştüklerini bana söylemişti. Ben sosyal medyada Emirhan’ın öldürüldüğünü gördüm. Aradan 4-5 gün geçince jandarmalar beni çağırdılar. Giderek ifade verdim. Emirhan’ın Emoş isimli kişiye yardım etmek amaçlı hareket ettiğini biliyorum. Ben Emoş’un Fehime olduğunu jandarmada öğrendim” ifadelerine yer verdi.
“Bayanı bağ evine yardım amaçlı götürdüğünü söyledi”
Tanık Hacer Ö. beyanında, “Maktul benim yeğenimdir. Olaydan 2 gün önce kendisi bana zor durumda olan bir bayanı bağ evine yardım amaçlı götürdüğünü söyledi. Ben nasıl tanıştıklarını sordum. Esrar maddesi almaya gittiğinde bayan ile tanıştığını, bayanın bilekleri kesilmiş vaziyette ya da boynu ipe geçmiş vaziyette kendisine fotoğraflar göndererek kendisini almak istediğini bana anlattı. Bende eşimin ceza evinde olduğunu, bende kalabileceğini söyledim. Ancak bayanın kabul etmediğini Emirhan bana söyledi. Bu görüşmeden sonra akşam tekrardan telefonlaştık ya hastaneye gittiklerini ya eşya almak için çıktıklarını söylediler. Hatta Emirhan Emoş isimli kişi ile beni telefonda görüştürdü. Birbirimize hal hatır sorduk. Bu konuşmadan 1 gün sonra Emirhan’a bir sonraki gün sonra yapılacak cezaevi görüşmemizi hatırlattım. Geç kalmayalım dedim. Tamam, yenge dedi. Sabah kendisi beni aradı. Yenge çay koyar mısın dedi. Daha sonra yenge yenge dedi ve telefon kapandı. Ben eltimin yanına gittim. Eltime Emirhan’ın nerede olduğunu sordum. Onun evde olduğunu zannediyordum. Eltime Hatice bana Emirhan’ın gece bağ evine gittiğini söyledi. Daha sonra bize haber geldi Emirhan’a yolda pusu kurulup rahmetli olduğunu öğrendik” ifadelerini kullandı.
“Fehime abimi aradı ve gelmesini istedi”
Tanık Berat D. ise ifadesinde, “Maktul benim abimdir. Abim bu olaydan yaklaşık olarak 1-2 hafta önce beni bağ evine götürdü. Bağ evine gittiğimde Emoş isimli kişiyi gördüm. Abim bana Emoş isimli kişiden ilk defa orada bahsetti. Bayanın zor durumda olduğunu, 80 yaşında bir kişi ile ailesi tarafından zorla evlendirilmeye çalışıldığını söyledi. Ben orada iken Fehime yalnız korktuğunu benim kendisinin yanında kalmamı istediğini abime söyledi. Ben o gece Fehime’nin yanında kaldım. Sabah olduğunda işe gideceğimi söyleyerek ayrılmak istedim. Abim beni götürdü. Aradan bir kaç gün geçince Fehime yeniden aramış, abim beni yine bağ evine götürdü. Yine o gece bağ evinde kaldım. Ben yanında kaldığım dönemde Fehime cep telefonu kullanabiliyordu. Hatta cep telefonunda bulunan abisinin fotoğrafını bana gösterdi. Ailesinin uyuşturucu madde suçları ile ilgisinin olduğunu söylemişti. Olaydan 1 gün önce abim eve geldi. Bana Fehime’yi bağ evinden alıp hastaneye gideceğimizi söyledi. Bağ evine beraber gittik. Fehime’yi aldık. Şehitkamil Devlet Hastanesi’ne geldik. Tedavi işlemlerine yapıldı. Hastanede olduğumuzda Fehime bir anda Emirhan bende bir sıkıntı yok dedi. Abim işi olduğu için yemek getirmek amacıyla yanımızdan ayrıldı. O arada Fehime ara ara yanımdan ayrılıp elinde telefon ile bir şeyler yapıyordu. Biz hastanenin önünde olduğumuz esnada bir araç geçti. İçerisinde 4-5 kişi vardı. Araçta bulunan kişilerden birisi Fehime’ye taş attı ve güldü. Fehime’de taş atan kişiye güldü. Fehime abimi aradı ve gelmesini istedi. Abim geldi. Araca bindik. Abim Fehime’ye 100 TL para verdi ve evine gitmesini istedi. Fehime kabul etmedi. Araçtan indi ancak yine araca kaçtı. En son Merveşehir’e geldik. Fehime benim ve abimin bağ evine gelmesini istedi. Abim benim gelmemi kabul etmedi. Sen işe gideceksin eve git dedi. O şekilde yanımdan ayrıldılar. Bizim kaldığımız bağ evinde Wi-fi bağlantısı yoktu. Benim o dönemde telefonum yoktu. Fehime’nin telefonu vardı ancak kontörü yoktu. Ödemeli atıyordu. İnterneti de olmadığını biliyorum. Abimin telefonundan internete bağlandığını ben hiç görmedim. Hatırlamıyorum” dedi.
“Telefonlar açık olmasına rağmen HTS baz bilgisi yok”
Maktul Emirhan Nur’un vekili Av. Ramazan Hakan Urul, “Tanık beyanlarında aleyhe olan hususları kabul etmeyiz. Tutukluluk yönündeki mütalaaya katılıyoruz. Tutuksuz sanıkların tutuklanmasını talep ediyoruz. HTS analiz raporunda olay öncesi diğer sanıkların çok aktif bir şekilde cep telefonları kullandıkları anlaşılmaktadır. Savcılıkta verilen ifadeleri incelendiğinde tedbir amaçlı olarak telefonun bozuk olduğu ya da kapalı olduğu gibi beyanda bulunsalar da bu celse hepsi telefonlarının açık olduğunu beyan etmiştir. Telefonlar açık olmasına rağmen HTS baz bilgisi yoktur. Fehime’nin söz konusu yerde zorla tutulması gibi bir durum olmadığı sabittir. Sanıkların yargılandığı suç ağır bir suçtur. Olayı işlediğini iddia eden Aziz C.’in olay yerinde olduğunu beyan etmesine rağmen HTS kayıtlarının farklı olduğu, diğer sanıkların olay yerinde olmadıklarını beyan etmelerine rağmen HTS kayıtlarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Sanık Fehime her şeyi anlatmak istediğine dair yazılı dilekçe sunmuştur. Biz sanık Fehime’nin yargılamanın ilerleyen aşamalarda gerekli beyanda bulunacağını düşünüyoruz. Tutuksuz sanıkların tutuklanmasını talep ederiz” diye konuştu.
Duruşma eksik evraklarının tamamlanması için ileri bir tarihe ertelendi.