Kıbrıs Erenköy’de TMT(Türk Mukavemet Teşkilatına) destek olan, BM barış gücünde görevli bir İsveç' li teğmen’in hikayesidir bu.
Rumlar’ın bölgeye asker ,tank, top yığdığını, 3 gün içinde saldıracaklarını haber verir. Hedefleri köprübaşını ele geçirip bütün Türkler’i öldürmektir. Komutan Albay Rıza Vuruşkan bu haber üzerine yeni savunma hatları kurar. 3 gün sonra Rum saldırısı başlar. İşbirlikçi BM bölgeden çekilir. Çünkü Rum’lara böyle bir söz vermişlerdir. Ve amacı barışı sağlamak olan BM, katliamı seyreder.
Seyretmekle kalmayıp çekilirken bir çok silahıda Rumlar’a bırakmışlardır.
Teğmen Willy Lindh ise saldırıyı durdurmak ister. Emrindeki 45 asker ile bölgede kalır. Saldırı sırasında yaralanan Türk askerlere yardım eder hastaneye götürür. Yiyecek yardımı yapar.
5 Ağustos’ta başlayan saldırılarda Mali tepesi düşmüş tepeyi savunan öğrenci komutan Eşber Serakıncı ağır yaralanmıştır.
Arkadaşlarına kendisini bir kayanın altına saklamalarını ve çekilmelerini emreder. Öğrenci mücaditleri istemeselerde emre uyup isteğe boyun eğerler.
Çünkü ateş altında onu Erenköy’e taşımak mümkün değildir. Gece olunca Türk Mücahitler Willy Lindh’ten arkadaşlarını getirmelerini rica ederler. Lindh tereddütsüz kabul eder. Hem ağır yaralı Eşber serakıncı’yı hemde geride kalan silahları getirir. Sonra yaşama şansı az olan Eşber komutanıda BM helikopter’i ile Rum bölgesi içinde bulunan BM hastanesine götürür. Komutan orada 9 saatlik umutsuz bir amaliyata alınır. Lindh başında bekler. Eşber komutan hayata tutunur. Daha sonra Eşber komutanın Türk bölgesindeki bir hastaneye naklini sağlar.
İyileşen komutan , 1974 teki barış harekatınada katılır.
Barış harekatından sonra kurulan Türk devletinde 30 yıl milletvekilliği, İçişleri Bakanlıgı ve Milli Eğitim Bakanlıgı yapar.
Teğmen Willy Lindh 8 Ağustos ‘ta kurşun ve bomba atışı altında düşmek üzere olan Erenköy komutanına gelir.
Komutanın yanında Rauf Denktaş ‘ta vardır. Rumlar’ın büyük bir katliam yapacağını ya çekilmelerini yada kendisine teslim olmalarını bunu yaptıkları takdirde koruma sözü verir.
Komutan ve Denktaş sonuna kadar savaşacaklarını son mermiyide kendi kafalarına sıkacaklarını söyleyip teklifi geri çevirirler. Bunun üzerine kadın ve çocukları kurtarayım der. Bu sefer kadınlar; kocalarımızı, çocuklarımızı, ögrencilerimizi bırakmayacağız bizde onlarla ölecegiz derler.
Teğmen gördüklerinden çok etkilenir . Bu saatten sonra bende sizinleyim der. Direnişe yardım edeceğini söyler. Ele geçirdiği silahlarında TMT’na verir.
Teğmen Willy, bir teğmen arkadaşı ve 6 askeri ile birlikte Lefke, Lefkoşa, Gaziveren’e BM kamyonları ile silah ve adam taşır. Ancak Rumlar’a casusluk yapan bir İsveçli Teğmen ‘i ihbar eder ve tuzaga düşürürler.
2 kamyon içerisinde 4 ton silah ve cephane ,kurulan pusuda ele geçirilir. Olay Dünya ve İsveç basınında manşet olur. Tutuklanıp İsveç ‘e gönderilir. Orada yargılanıp 8 ay hapis cezası verirler. Hapisten çıktıktan sonra Türklere yardım ettiği için dışlanır. İş bulamaz , zor günler geçirir. Aç kalır.
Durumundan haberdar olan Kıbrıs ‘lı Mücahit öğrenciler aralarında para toplayıp gönderirler ve İstanbul ‘a gelmesini isterler. 1965 te İstanbul’a gelir. Öğrenciler ‘le birlikte Kıbrıs öğrenci yurdunda kalır. Sonra Ankara’ya gider Kıbrıslı ögrenciler yanlarına alırlar . Bir süre yardımlarla yaşar. Artık biraz Türkçe öğrenmiştir kimseye yük olmak istemez. Alanya’ya gider. Rehberlik ve tercümanlık yapar kendi geçimini sağlar. 1970 e kadar Alanya’da yaşar.
Bu tarihten sonra İsveç’e döner evlenir.. Üç kızı olur. Ama Türkiye hasreti ile yanıp tutuşmaktadır.Bu sefer eşini ve gelmek isteyen kızınıda alır gelir. KKTC’ne yerleşir.
Rahmetli Denktaş onu onure eder. Protokol listesine alır. Bütün Erenköy onu alkışlarla bağrına basar.
Şu anda 70’li yaşlarda.
Bu arada Türkler’e yapılan zulmü ve yaşadıklarını anlatan bir kitap yazar. BM GÖZETİMİNDE SOYKIRIM diye. Halen konferanslarda, belgesellerde , anılarını tanıklıklarını anlatarak dimdik Kıbrıs Türkünün haklı savunuculuğunu yapıyor.
Kızı Kıbrıs ‘ta evlendi. İki torunu var. O artık bizden biri.
Tek üzüntüm diyor: Rum'ların yaptığı, para için yardım etti kara propagandası. Asla para almadım. Sadece vicdanımın sesini dinledim, Türklere yapılan haksızlığa dayanamadım. Allah senden razı olsun Willy Lindh teğmenin.