Yılbaşında övgülerle kamuoyuna duyurulan asgari ücret yüksek enflasyon karşısında satın alma gücünü yitirince temmuzda ara zam tartışmaları gündeme oturdu.
1 Ocak’ta yürürlüğe giren asgari ücret yüzde 50.5 oranında artırılarak 4.253 liraya çıkarılmıştı. Aslında son yılların en yüksek zam oranı olmasından ötürü övgüler olağandı. Lakin ekonominin baş belası, dar ve sabit gelirlinin bir numaralı düşmanı enflasyon canavarı asgari ücretin hızla erimesine yol açtı.
Yılın ikinci ayından itibaren 4.253 liralık asgari ücret çarşı pazar fiyatına yetişemez oldu. İlerleyen aylarda açlık sınırının hayli altında kaldı. Türk-İş araştırmasına göre mayıs ayı açlık sınırı 6 bin 17 liraya yükseldi. Hal böyle olunca asgari ücrete temmuzda ara zam yapılması tartışmaları başladı. Siyasi irade yetkililerinin bu yöndeki açıklamaları 10 milyon emekçiyi umutlandırdı. Muhalefet partileri marttan bu yana memur, emekli aylık ve maaşlarının yanı sıra asgari ücret de iyileştirme sağlanmasını sürekli dile getiriyor.
Geçtiğimiz hafta sonu Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret ederek çalışan ve emeklinin sorunlarını aktardı, asgari ücretlinin içinde bulunduğu zor durumu ileterek mutlaka zam yapılmasını istedi. Ancak toplantıdan net sonuç çıkmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın tüm memur, işçi ve emekliler için çalışma yürüttüğünü kendisine aktardığını belirtti Türk-İş Genel Başkanı.
Gözler hükümetten gelecek yanıt veya duyuruda. Öyle ya, yapılan açıklamalar, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yaptığı ziyaret, dar ve sabit gelirli kitlede beklenti oluşturdu.
Türk-İş mayıs araştırmasında bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyeti 7 bin 836 lira olarak hesaplandı. Mevcut asgari ücret ise 4 bin 253 lira. Arada 3 bin 583 lira fark var. Memur, emekli desen onlar da aynı dertten, hayat pahalılığından yakınıyor ve maaşlarının artırılmasını dört gözle bekliyor.
İşverenlerin de olumlu baktığı asgari ücrete ara zam için çeşitli seçeneklerin masaya yatırıldığı belirtiliyor.
Lakin devletin temmuzda ikinci bir artışa sıcak bakmadığı, yılbaşında ücretin artırılmasını istediği savunuluyor. Yüksek enflasyondan ötürü yıl sonuna değin sigorta prim oranları ve vergi oranlarının düşürülerek asgari ücretlinin eline geçecek paranın artırılması yoluna gidebileceği vurgulanıyor.
Asgari ücrette göreceli artış yapılabilmesi için Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplantıya çağrılması gerekiyor. Siyasi iradenin bu konuda alacağı karar merakla bekleniyor.
Halen özel sektördeki işçilerin yüzde 60-70’i yani 8 milyonu asgari ücretle çalışıyor. Kamu sektörü ile birlikte bu rakam 10 milyona ulaşıyor.
Ha bu arada yasa gereği memur ile emekli aylık ve maaşlarına temmuzda 6 aylık enflasyon oranında yansıtılacak artışı “müjde” diye açıklamak doğru değil. Zira yasa uyarınca bu artışlar zaten yapılacak.
Eğer daha yüksek bir zam yapılıp, iyileştirme sağlanırsa o zaman “müjde” olur.