CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kilis’te Emekliler Kıraathanesi’nin açılışında “Emeklilere çay benden” diyerek gönüllerini almış, yaşadıkları sorunları birebir dinlemiş.
CHP’li belediyeler, ekonomik krizin cenderesinde sıkışan dar ve sabit gelirli kitlenin yaşamını kolaylaştırma adına bir dizi uygulamaları hayata geçiriyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde açılan ve giderek yurt genelinde yaygınlaşan Kent Lokantaları’nın ardından şimdi de Emekliler Kıraathaneleri faaliyete geçiriliyor. CHP’li toplam 420 belediye Kent Lokantaları ve Emekli Kıraathaneleri sayısını belirli aralıklarla artıracak.
Kent Lokantaları’nda dört kap yemeğin fiyatı 40 ile 70 TL arasında değişiyor. Bırakın lüks olanları diğer lokantalarda bile bu tutara bir tas çorba içebilmek mümkün değil. Öylesine uygun, garibanın kesesine hitap eden fiyatlar.
Başta emekliler olmak üzere yoksul kitle bu lokantaların önünde kuyruk oluşturuyor. İlgi oldukça yüksek. CHP’li belediyelerin ardından AKP’li ve diğer belediyeler de Kent Lokantaları’nı hizmete açtı. İyi de oldu. Garibanın karnı doyuyor çok uygun fiyatlarla. Her gün kırımızı veya beyaz et var menüde.
Belediyeler tarafından şimdi de emeklinin yararlanacağı, çayların ücretsiz dağıtılacağı Emekliler Kıraathanesi açılıyor. Eline geçen son derece yetersiz aylıktan ötürü dışarıya adımını atamayan emekli, bu kıraathaneler sayesinde bir ölçüde sosyalleşecek. Buralardaki kütüphanelerden beğendiği yazarların kitaplarını ve günlük gazeteleri okuyacak. Hayat pahalılığının acımasızca vurduğu eli öpülesi büyükler burada yeni arkadaş edinecek, vaktini geçirecek, unuttuğu sosyal yaşama yeniden kavuşacak.
Milyonlara hitap eden her iki uygulama da övgüye değer. Zira emekli yakınları tarafından unutulmanın, düşük aylığa talim etmenin ezikliğini yaşıyor.
Çağdaş bireyin temel gereksinimi sinema, tiyatro ve müzikallerin yolunu unuttu. Evden çarşı ve pazara, oradan yeniden evine. Böylesi dar alana sıkışmış yaşama hapis olmuş durumdalar. Kent Lokantaları ve Emekli Kıraathaneleri ezik yaşamın karşısında yeniden doğuşun ve umudun simgesi olacak. Asla hafife alınmamalı
böylesine toplum yararına olan uygulamalar. Keşke tüm belediyeler de bu yolu izlese, kentlerindeki emeklilere sosyal yaşamı yeniden anımsatsa.
Öylesine bir cendere altında ki emekli, dul ve yetim hayat pahalılığı karşısında ne yapacağını bilemez durumda. Bir emekli kahvehaneye gidip çay içse en az 10– 15 TL ödeyecek. Yanına bir arkadaşı gelse, parasızlıktan çay ısmarlamaya çekiniyor.
En yakın tanıdığına çay bile ısmarlayamayacak hale sokulmuş. Bu durum bile ne denli maddi çıkmazda olduklarını gösteriyor.
Eğer 2008 yılında hayata geçirilen ve aylık bağlama oranlarını yüzde 30’lara dek düşüren 5510 ve 5434 sayılı sosyal güvenlik yasaları uygulanmamış olsaydı bugün 12 bin 500 TL tutarındaki en düşük aylık 25 bin TL düzeyinde olacaktı. Açlık sınırının üzerindeki aylıkla rahatça geçinebileceklerdi. 2007 yılında 711 TL’lik aylıkla 14 çeyrek altın alınırken, bugün 14 çeyrek altın70 bin TL’ye satın alınabiliyor. Emeklinin hızla yoksullaşmasının net fotoğrafıdır bu oranlama.
Her gün sokaklarda “geçinemiyoruz” diye haykırıyorlar. Ocak ayında aylıklarına son 6 ayda gerçekleşen enflasyon oranında zam yapılacak. Hükümet yakınmalarını duyar da ek zam verir mi? Her şey 3 Ocak’ta belli olacak.
Özgür Özel’in dediği gibi “Bundan böyle çaylar belediyeden” emekliye. Hiç olmazsa yerel yönetimler aracılığı ile yanlarında olduğunu bir kez daha gösteriyor ana muhalefet partisi. Darısı diğer belediyelere.