Ekonomide artan risk primi ve bunun yol açtığı güven kaybı ile yükselen dolar/TL kurunun yol açtığı belirsizlik devam ediyor. Dövizdeki ani yükselişi desteklemeyen faiz politikasının yol açtığı enflasyonist baskı ise kısa ve orta vadede devam edecek gibi görünüyor.

Yakın zamandaki asgari ücret görüşmelerinde tarafları memnun edecek bir ücret tesbit edilmesi temennimiz. Türk-İş’in yoksulluk raporu’na göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için gereken aylık gıda harcaması 2.926,72TL olarak açıklandı.

Bugün bu faiz-kur-enflasyon tartışmasından daha önemli bir ekonomik sorunumuz olan kayıtdışı istihdam sorununa dikkat çekmek istiyorum. Zira kayıtdışı istihdamın Türkiye’de önlenemez bir şekilde yükseldiği (bu konuda verilere yansıyan net bir durum olmamakla birlikte) bilinen bir gerçek. Bugün (2 Aralık 2021 ) Gaziantep Ayakkabıcılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın davetlisi olarak hazırlanan “Ayakkabı Sektöründe Ekonomik Sorunlar ve Çözümler Üzerine Buluşmalar” başlıklı bir panele katıldık.

Bu panelde kaydedilen önemli sorunlardan bir tanesi olarak ön plana çıkan bir sorun olarak zikredildi. Bu sorunun yanısıra işletmeler üretim standartları konusunda Avrupa standartlarına uygun bir ortamı nasıl oluşturabilecekleri konusunda üniversiteden yardım istediler. Üniversite-Sanayi işbirliği adına önemli bir biraraya gelme toplantısı oldu.

İstihdamdaki değişim ve dönüşümün bir başka boyutu ise üniversite mezunu gençlerin istihdam edilebilirlik oranlarının nasıl arttırılabileceğidir. !980’li yıllarda lise mezunu bir birey öğretmen olabilirken bugün lisans mezunları atama için zaman kollamaktadır. Diğer taraftan sanayi ara eleman açığından yakınırken yüksek lisans ve doktora mezunu gençlerin istihdam edilme durumunun nasıl olacağı sorusunu sormak gerekmektedir.

Kariyer.net verilerine göre 2019 yılında her 6 kişiden biri sektör değiştirirken 2021 yılında her 4 gençten biri 1’i sektör değiştirmektedir. Bu durum, pandeminin istihdama olan etkisinin iş ve sektör değiştirme oranlarının arttırdığını göstermektedir. Bunun iki sonucu olabilir. Birincisi işsizliği önleyici bir yanı bulunması ikincisi ise işsizliğe yol açan bir tarafı bulunması. Günümüzde gelişmiş ülkeler nitelikli işgücünü ülkelerine çekme çabası içindedirler.

Niteliksiz işgücü ise kayıtdığı istihdam edildiği için sanayi şartlarını aşağı çeken bir unsur olmaktadır. Dijital emek tarafından üretilen “çevrimiçi değer” kavramı günümüzün yeni istihdam piyasasının özelliklerini göstermektedir. Bu nedenle rekabet ve işbirliği arasındaki çatışmalar eskiye nazaran daha fazla artmıştır.