Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar, elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yılbaşına dek zam yapılmayacağını açıkladı.

Düşük aylıkları ile yüksek elektik ve doğalgaz faturalarını ödemeye çalışan milyonlarca emekli ve dar gelirli adına sevindirici haber kuşkusuz. Lakin tablonun bir de diğer yönü var. O da elektrik ve doğalgaza zam yapmayarak 2025 yılı ocak ayında oluşacak 6 aylık enflasyonu olabildiğince aşağıda tutmak.

Bilindiği üzere SSK ve Bağ-Kur emekli, dul ve yetim aylığına ocak ve temmuzda 6’şar aylık enflasyon oranında artış yapılıyor. Temmuzda yüzde 24.73 oranında verilen zam karşısında şoke olan emekli, yüksek olasılıkla ocakta da düşük zam ile karşı karşıya kalacak. Elektrik ve doğalgaz fiyatlarında ekim, kasım ve aralık aylarında artış yapılmayarak 6 aylık enflasyon oranı sözde düşük tutulacak. Hali ile emekli, dul ve yetim her yeri alev alev yakan hayat pahalılığına rağmen son derece yetersiz zam alacak.

Elektrik ve doğalgaz zammını ötelemek emekliye karşı bir oyun. Zira  6 aylık enflasyonun açıklanacağı 3 Ocak 2025’in hemen ardından başta elektrik ve doğalgaz olmak üzere iğneden ipliğe her şeye zam gelecek. Ertelenen “fiyat ayarlamaları” ardı ardına sökün edecek.  Kara kışta ne yapar ne eder vatandaş fahiş zamlar karşısında?

Doğalgaz ve elektriğe üç ay zam yapmama kararının altında yatan temel neden memura, işçiye, emekliye ocakta yüksek zam vermemek. Zira sıkı para politikasını ısrarla yürüten, aylık ve maaşlara yapılacak yüksek artışa “enflasyonu tetikler”  gerekçesiyle şiddetle karşı çıkan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, gariban milyonların yaşadığı ekonomik sorunlardan, çarşı pazar fiyatlarından bihaber .

Milli gelirden aldığı pay gerileyen sabit gelirli milyonlar yerine, mevcut politikadan ötürü varlığı her geçen gün katlanan zenginlere, vergi kaçıranlara, kara paraya yönelse emin olun Hazine’nin kasası çok kısa sürede dolar.  Ayakta kalmaya çalışan emekçi ve emeklinin aylığından, maaşından kısarak, hak ettiği zamdan yoksun bırakarak ekonomi düzelmez, aksine ayarları daha bozulur.  

                                                                                                                    

Aylıklarına altı ayda bir yapılan enflasyon zammı ile satın alma güçlerini korumaya çalışan emekli, cep yakan çarşı pazar fiyatları karşısında yaşama mucizesi gösteriyor. Bilinen bu gerçek karşısında hala onlardan özveri beklemek sosyal adaleti ve insanlığı inciten tutum.   Aylıklarında insanca yaşanabilir  iyileştirme yapılmayan, enflasyon zammına mahkum edilen emeklinin yıllardır dile getirdiği sorunlar hala çözüm bekliyor, talepleri karşılanmıyor. Ancak seçimden seçime hatırlanıyorlar.

Günümüzde emekli aylığı ile muhannete muhtaç olmadan geçinebilmek çok zor. Aylıklar günün koşullarına göre oldukça düşük, temel gereksinimleri karşılamaktan çok uzak. Enflasyon zammı yerine, seyyanen artış ve refah artışından pay istiyorlar. En önemli taleplerinden biri de 2000 yılı sonrası emekli olanları kapsayacak yeni intibak yasasının ivedi olarak çıkarılması. Asgari ücret düzeyinde ikramiye beklentileri göz ardı edilmemeli.

Emekli aylıklarının düşük olmasında en önemli etmen 2008 yılında çıkarılan 5510 sayılı sosyal güvenlik reformu yasası. Adına sözüm ona “reform” denilen yasa uyarınca emekli aylığı bağlama oranları yüzde 30’lara kadar düşürüldü. Bundan ötürü 2008’den sonra bağlanan emekli aylıkları çok aşağı düzeylerde, komik sayılacak tutarlarda  saptandı.

 Nasıl bir reform yasası ki, emekli aylığı çalıştıkça düşüyor, emekliyi içinden çıkılmaz duruma sokuyor. 16 milyonu aşkın emeklinin maddi sorunlarla boğuştuğunu, yaşam zorluğu çektiğini  sağır sultanlar bile duydu. Siyasi irade gereğince duymuyor, görmüyor, konuşmuyor. Oysa emekli yıllarca emeği ile ter akıttı, çalıştı, vergisini düzenli ödedi bu ülke için.