Kara kış yüzünü erken gösterdi. Çok sıcak geçen yaz mevsiminin ardından sonbaharı yaşayamadan yurt genelinde soğuk hava etkili olmaya başladı. Görünen o ki kış mevsimi oldukça sert geçecek.
Havaların soğuması ile birlikte dar ve sabit gelirli kitleyi ısınma maliyetlerindeki artış kaygılandırıyor. Yaz aylarında doğalgaz ve elektriğe gelen yüzde 38 oranında zam, emekçi ve emeklinin cebini boşaltacak.
Her iki temel ürüne yapılan zam karşısında olası yüksek faturaları ödeyememe telaşından da gelirli sobaya dönüş yaptı. Ancak soba ve kömür fiyatları da yüzde 30-40 arasında arttı. Doğalgazın cep yakan fiyatından kurtulmak isteyen yoksul kitle bu kez soba ve kömüre gelen hatırı sayılır zam karşısında şoke oldu. Yoğun alışverişlerin başlamamasına karşın soba ve kömür fiyatları artmaya devam ediyor. Önümüzdeki günlerde tepe yapacak gibi. Doğalgazdan soba ve kömüre geçen vatandaş, ileriki günlerde belki de battaniye geçiş yapacak.
Kışlık giyim fiyatları geçen yıla göre oldukça arttı. Asgari ücretle ve emekli aylığı ile yaşamaya çalışan aileler için kışlık giyim gereksinimini karşılamak neredeyse olanaksız. Dar gelirli yurttaşların yöneldiği bir mağazada geçen yıl ortalama 750-900 TL arasında satılan çocuk montları bu yıl 1.300-1.500 TL’ye yükseldi. Bot ve kaban fiyatları da aynı tutarda arttı. Üç çocuklu bir ailenin yalnızca çocuklarına yapacağı maliyet en ucuzundan 7 bin TL’den başlıyor. Asgari ücretle çalışan emekçinin aylığının yüzde 20’ye yakını salt ısınmaya gidiyor. Temel tüketim harcamasını ve kirasını geri kalan para ile karşılayacak. Tabii yeterse .
Eline 12 bin 500 TL para geçen emekli, 17 bin 2 TL tutarında asgari ücretle yaşama tutunmaya çalışan emekçi ısınma maliyeti karşısında bu kış hayli zorlanacak. Umduğu aylık artışını alamayan, gönenç payı verilmeyen 16.4 milyon emekli, temmuzda ara zamdan yoksun bırakılan 10 milyona yakın asgari ücretli iğneden ipliğe her gün gelen zam karşısında dibe vurmuş halde. Şimdi de kış maliyetleri eklenince içinden çıkılmaz dipsiz kuyuya düştü.
Türkiye’de her geçen gün büyüyen derin yoksulluk kış aylarında kendini fazlasıyla hissettiriyor. TÜİK’in 2023 yılı verilerine göre yurttaşların yüzde 19’u evinin ısınmasını sağlayamadığını belirtirken, açlık sınırının altında geliri olan hanelerde bu oran yüzde 43.2’ye çıkıyor. Yurttaşların yüzde 32’si sızdıran çatı, nemli duvarlar ve çürümüş pencere çerçevelerinden ötürü evini ısıtmakta zorlandığını bildirdi.
Hal böyle iken doğalgaz ve elektriğe yaz aylarında yapılan yüzde 38’lik artış vatandaşın ısınma sorununu daha da katladı. Yılbaşına değin bu ürünlere zam yapılmayacağı açıklandı. Ocak ayında memur ve emekliye verilecek aylık ve ücret artışının ardından seyredin zam sağanağını.
Emekçi ile emekli, aylık ve maaş artışlarının yapılacağı ocak ayını iple çekiyor. Her geçen gür eriyen ücret, maaş ve aylıklarla erken başlayan kış mevsimini sorunsuz geçirmeleri mümkün değil. Artışların belli olacağı yılbaşına iki ay, zamlı paranın ellerine geçmesine üç ay kaldığı göz önünde bulundurulursa kış ayazını şimdiden hissetmeye başladı gariban kitle.
Eğer bekledikleri soluk aldıracak zammı alamazlarsa vay geldi başlarına. Dünyada eşi benzeri olmayan 12 bin 500 ve 17 bin 2 TL gibi absürd aylık ve ücretle geçinenlerin artık sabır ve özveri gösterecek halleri kalmadı. Onlardan değil, patronlardan özveri istensin, çeşitli aflarla ödemedikleri vergiler alınsın. Zira yoksul vatandaşın fazladan vergi ödeyecek gücü kalmadı.