Halep'te Nasıl bu duruma gelindi; İsrail’in Lübnan ‘a saldırmasıyla , İran destekli Hizbullah milisleri buraya çekildi. Halep’in koruması boşa düştü. Bunu milli Suriye ordusu fırsat olarak gördü.
2-Ukrayna ‘daki savaştan dolayı , Rus birliklerinin büyük bölümü buraya kaydırıldı. Sadece sembolik bir hava gücü ve birliği kaldı.
3- İsrail’in saldırılarından dolayı , yönetim kadrosunu ve en büyük destekçisi İran’ı kaybeden Hizbullah ‘ın dönüş şansı kalmadı.
3-kara gücünü İran ‘dan dolayı , hava gücünü Rusya ‘dan dolayı kaybeden Esat korumasız kaldı.
Yukardaki yazdığım sebeplerden dolayı yaklaşık beş yıldır donmuş görünen Suriye iç savaşı aniden hareketlendi
Heyet-i Tahrür-üş Şam (HTŞ) organizasyonunda silâhlı direnişçiler, Batı cenahından yani Idlip tarafından gelerek, birkaç günde Halep’in merkezine dek girdi
HTŞ, Halep-Şam karayolunu (M-5) da kesti
HTŞ’nin bu ileri harekâtın hazırlığını iki yıla yakın süredir yaptığı anlaşılıyor
HTŞ’nin eğitim ve donanımını nasıl sağladığını, mühimmatını nereden edindiğini, bu kadar fazla sayıda SİHA’yı nasıl kullandığını elde kesin veri olmadan belirtmek zor ama bu konuda haritaya bakan tüm taraflar herhalde kendi çıkarımlarını yapıyor.
İdeolojik kök açısından HTŞ, El Kaide’nin türevi olan ama zamanla Ebu Muhammet Colani liderliğinde, hem El Kaide hem IŞİD’i kendi denetimindeki alandan silâh zoruyla kazımış bir cihatçı örgüt hatta milis gücü.
Şimdi Halep’teki harekâtı neredeyse düzenli ordu disiplininde yürütmesi dikkat çekici
Her ne kadar HTŞ içinde veya onunla birlikte saldırıya geçenler arasında, Halep ve civarından Esat’ın gazabıyla yerinden edilip silâha sarılmış olanlar varsa da, sivillerin kaçıyor olması önemli bir gösterge
Sıradan bir kent olmayan Halep bir nüfus, ekonomi ve kadim uygarlık merkezi.
Hama, Humus ve Şam ile birlikte Halep Suriye’nin dört büyük kentinden biri ve tarihsel olarak yüzü hep Gaziantep ve Antakya’ya dönük olmuş
Nüfusu neredeyse 5 milyona varacak Idlip ve Idlip’teki baskın unsur olan Suriye Milli Ordusu (SMO) adlı çatı örgüt ise, Türkiye denetiminde
Dolayısıyla, HTŞ’nin SMO gibi doğrudan Ankara’nın komuta-kontrolunda davranmadığı ileri sürülebilecekse de, Rusya ve ABD gibi üçüncü taraflarca Ankara açık onayı olmadan, bu işe kalkışamayacağı da ön kabul görüyor
Şimdiden, Halep’ten kaçan kimi sivil grupların Idlip’e sığındıkları anlaşılıyor
Zaten, Esat’la hiçbir zaman uzlaşamayacak sivil yığınların sığındığı Idlip’ten çatışma alanındaki dengeler değiştiği takdirde, Türkiye sınırına kitlesel bir hareket olması göz önünde tutulması gereken olasılıklardan biri
Keza, şimdiden ABD destekli SDG güçlerinin Halep Havaalanı’na girdikleri de son gelen haberler arasında
Bu durum, görünebilir gelecekte asıl çatışmanın HTŞ ile SDG arasında cereyan edeceğini düşündürüyor
Esat’a bağlı Suriye güçlerinin ise HTŞ ile savaşacak direnç, mecal, takat ve iradesinin olmadığı belirtilebilir
Buna karşılık, Beşar Esat’ın babası Hafız’ın kardeşi Rıfat’a uygulattığı “Hama 1982” senaryosunu bir seçenek olarak aklında tutacağı, Beşar Esat’ın zalimliği hatırlandığında gerçeklerden uzak olmayacaktır
Bu durumda, Esat Hama’yı boşaltıp, HTŞ ve beraberindeki kuvvetler Hama’ya doluştuktan sonra topyekûn bir katliama ve yıkıma girişebilecektir
Esat, ancak Rusya, İran ve İran’a bağlı Hizbullah’ın desteğiyle ve kendi yurttaşına karşı katliamlara kalkışmaktan geri durmayarak, güç belâ ayakta kalabilmişti
Bugün, İran’ın Gazze, Lübnan ve Suriye’ye uzanan kolları, İsrail eliyle budandığı gibi, İran doğrudan Esat’ın yardımına koşabilecek durumda da değil
Keza, Rusya Ukrayna’da meşgul ve ancak Kuzey Kore’den asker ile İran’dan füze, SİHA edinerek savaşı yürütebiliyor
Rusya’nın, Tartus’taki deniz ve Hmeymim’deki hava üsleri tehlikeye girmedikçe, Esat’a güçlü destek çıkması pek beklenmiyor
Rusya’nın, karadaki Vagner artığı kuvvetini ve daimi konuşlu savaş uçaklarını asgariye indirdiği de biliniyor
İran uzantısı milislerin bulunduğu ve hükümetinde de yine İran ağırlığı bulunan Irak’ın durumunu da gözden kaçırmamak gerekiyor
İran, Irak üzerinden sahaya dahil olmayı deneyebileceği gibi, Irak’ın zaten had safhada hassas iç istikrarı da temelden sarsılabilir.
Belki bu gece yada bir kaç gün içinde , dengeler değişmezse Beşar Esad’ı Rusya ‘ya kaçmış görebiliriz. Eğer Suriye’den çıkabilirse.
Diğer bir patlamaysa Gürcistan ‘da bekliyorum. Eğer burada ‘da yeni bir gelişme olursa Rusya’nın eli kolu bağlanır diye düşünüyorum.
Ülkemiz açısından çıban başı olan Tel Rıfat ‘ta Amerika müdahalesi olmazsa bizim askerimizin kontrolüne geçebilir.