CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, "Asgari Ücretliye Poşet Kadar Değer Vermediniz!" başlıklı yazısıyla Reform Haber'e konuk oldu...

Gaziantep’te Hayat Daha Zor: Umutlar Can Çekişiyor, Çaresizlik Büyüyor

2025’e sadece birkaç gün kaldı. Türkiye genelinde olduğu gibi, Gaziantep’te de yeni yıla girerken umut yerini derin bir hayal kırıklığına bırakmış durumda. Açıklanan asgari ücret, 22.104 TL, halkın nefes almasını bırakın, giderek daha da daralan bir geçim çemberine sıkıştığını bir kez daha hatırlattı.

 

Gaziantep’te Yaşam Maliyeti Artıyor:

Kira bedelleri: Gaziantep’te ortalama kira 17.000 TL'yi bulmuş durumda. Aileler bu yüksek kira bedelleriyle boğuşurken, temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor.

Gıda fiyatları: 1 kilo fıstık 800 TL’ye ulaşmış durumda. Gaziantep gibi bir şehirde bile fıstık, artık lüks bir tüketim ürünü haline geldi. Et, süt ve ekmek gibi temel gıdalar ise neredeyse erişilmez durumda.

Zamlar Halkı Korkutuyor

 Henüz yıl başlamadan gelen zam haberleri halkı derinden sarsıyor. Her gün elektrik, doğal gaz, gıda ve akaryakıt fiyatlarında yeni bir artış haberiyle güne uyanan vatandaşlar, hayat pahalılığının yarattığı umutsuzlukla boğuşuyor. Son olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a sunulan öneriyle, plastik poşet bedeli 2025 yılında 50 kuruş olarak belirlendi. Poşetlere bile %100 zam yapan bir iktidar, aynı oranda bir artışı asgari ücretliye reva görmedi.

Emekliler İçin Umutsuzluk: Emekli maaşları hâlâ açıklanmadı. Halk, maaşların 15.000 TL’yi geçmeyeceğini biliyor. Bu rakam, bırakın insanca bir yaşamı, temel ihtiyaçları bile karşılamaktan uzak. Gaziantep’te bir emeklinin maaşı kiraya bile yetmiyor. İktidarın halkı köşeye sıkıştıran ekonomi politikaları, halkın umudunu iyice tüketmiş durumda.

Köylerdeki Çıkmaz: Gaziantep’in köylerinde çiftçilik ve hayvancılık artık tükenmiş durumda. Elektrik kesintileri ve artan mazot fiyatlarıyla mücadele eden çiftçiler, artık üretim yapamaz hale geldi. Buğday, mercimek, fıstık gibi ürünlerin üretim maliyeti, satılan üründen daha yüksek. Çiftçi Mehmet Amca diyor ki: “Çalışıyoruz ama kazanmıyoruz. Bir sonraki yılı görecek umudumuz bile kalmadı.”

Refah Masalları ve Gerçekler: Hükümet, her yıl aynı masalları anlatıyor: “Türkiye Yüzyılı” dedikleri hayal, halk için “Fakirlik Yüzyılı”na dönüştü. Sarayların ihtişamı altında halkın çaresizliği büyüyor. Çocuklar aç, gençler işsiz, esnaf iflasın eşiğinde. Bu düzenin adı refah değil, zulüm!

2025’e girerken halkın yükü her zamankinden ağır. Gaziantep’ten Türkiye’ye herkesin insanca yaşayabileceği bir düzen, daha umut dolu ve adil bir yıl temennisiyle… Mutlu bir 2025 dilerim!