Yaklaşık 6.5 milyon memur ile memur emeklisi adına bağıtlanan toplu sözleşmede yer alan zam oranları ileri sürüldüğü gibi hiç de yüksek değil.
Yetkili konfederasyon Memur-Sen ile hükümet arasında imzalanan sözleşme uyarınca, memur ve memur emeklisinin maaşına 2022 yılının birinci 6 ayında yüzde 5 artı enflasyon farkı, ikinci 6 ayı için yüzde 7 artı enflasyon fark oranında artış yapılacak. 2023 yılının birinci 6 ayında yüzde 8 artı enflasyon farkı, ikinci 6 ayında yüzde 6 artı enflasyon farkı kadar zam yapılacak.
Oysa, birlikte hareket eden Memur-Sen ile Türkiye Kamu-Sen maaşlara seyyanen 600 lira yansıtılmasının ardından 2022 yılında yüzde 17, 2023 yılında da yüzde 21 zam talep etmişti. Bağıtlanan sözleşme ile sendikaların talepleri karşılanmadı. Nerede seyyanen 600 liralık artış, nerede yüzde 21 zam?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 2023 yılının ikinci 6 ayı için verilecek yüzde 8 oranındaki zammı, “ Bugüne dek verilmemiş oran” olarak niteledi. Kuşkusuz, yüzde 8 oranında zam verilmesinde 2023 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı ve genel seçimin etkisi var. Ancak, Bakan Bilgin’in vurguladığı gibi dar gelirli kitleyi hoşnut edecek bir oran değil yüzde 8.
Zira, TÜİK’e göre enflasyon yüzde 19’u çoktan aştı. Yanına yaklaşılamayan gıda fiyatlarından ötürü daha da artacağı kesin. Böyle sürerse 2022 ve 2023 yıllarında fırlayacak çekilmez hayat pahalılığı. Hal böyle iken memura ve emekliye önümüzdeki yıl öngörülen yüzde 9 enflasyon oranı kadar zam yapmak hiç övünülesi değil. “Bugüne kadar verilmemiş” demek de isabetli saptama değil. Hem öngörülen
enflasyon oranları bugüne değin hiç gerçekleşmedi ve yüksek çıktı. Buna göre maaş ve aylıklarına zam yapılan, memur, işçi, emekli, esnaf ve çiftçi hep yitirdi. Sonradan enflasyon farkı ödense bile kayıplar karşılanamadı.
Sözleşme görüşmelerinin başında Bakan Vedat Bilgin’in 3600 ek gösterge ve sözleşmeli personele ilişkin yaptığı açıklama ile hayli umutlanan kamu çalışanları, toplu sözleşmenin sonuçlanmasıyla düş kırıklığı yaşadı. Çünkü ek gösterge yasasının çıkarılması ve sözleşmeli personelin kadroya alınması çalışmalarının sürdürüleceğini vurgulayan Bilgin, konuyu ucu açık bıraktı. Yani dağ fare doğurdu, umutlar başka bahara kaldı.
Sözleşmeden hoşnut olduğunu açıklayan Memur-Sen Genel Başkanı sanırım memurun tepkisinden habersiz. Hem birlikte hareket ettikleri Türkiye Kamu-Sen son görüşmeden niye ayrıldı? Aslında Kamu-Sen yöneticilerine iyi bir ders oldu bu dönem sözleşme görüşmeleri.