Sivas Cumhuriyet Caddesinde yürürken biri karşısına çıktı Hüseyin’in , kardeşim sen basketbolcumusun?
O ne dedi Hüseyin yenir mi içilir mi ?
2.15 cm boyu vardı Hüseyin ‘in 141 kilo ağırlığında, 53 numara ayakkabılı bir dev.
Hüseyin Alp ‘in karşısına çıkan kişi Nusret Akça idi. Anlattı herşeyi, ikna etti Hüseyin'i. Hayatında ilk defa duymuştu basketbol’u, ilk defa basketbol top’u görmüştü, dahası Sivas ‘ın dışına hiç çıkmamıştı.
Hüseyin ‘i alıp İstanbul Teknik üniversitesi basketbol takımına getirdi. Ellerini kaldırdığında pota’ya değer Hüseyin'in. Antrenmanlar başlar, bir ay sonra ilk maçına çıkar . İlk rakip Kadıköyspordur. Çok heyecanlanır 6 sayı atar.
27 yaşında Basketbol ‘a başlar. Artık özel seyircisi vardır herkes Hüseyin’i görmek için salona gelir. Baba Hüseyin derler, dev Hüseyin derler, canavar derler.
2 yıl sonra milli takıma seçilir. İlk milli maçını Yunanistan ‘a karşı oynar. Öyle bir savunma yapar ki Yunan takımı pota’yı dahi göremez.
Evlidir, eşini çok sever . Eşi 1.60 cm boyunda Hüseyin'in yarısına gelir.
12 yıl basketbol oynadıktan sonra bırakır. Sinemadan teklifler gelir. 6 film de oynar. Şu meşhur Tarkan filmi varya ! Ahtapot ‘tan Tarkan’ı kurtaran. Bir neslin aklına kazınan film oradaki devdir.
12 Ocak 1935’te Sivas Kangal’da doğan Hüseyin Alp, muhalesef yakalandığı kanser hastalığından kurtulamayarak 8 0cak 1983 te İstanbul’da vefat eder .