Çağımızın olağanüstü figürlerinden biri olan Marilyn Monroe, yaşam öyküsüyle sayısız film, belgesel ve kitaba konu olmuş, hakkında bilinenlerin ne kadarının gerçek ne kadarının fantezi ürünü olduğu her zaman tartışılmıştır. Bu makale aslında hepimizin hakkında bir şeyler bildiği olağanüstü karakterin kısacık yaşam öyküsünün derli toplu bir özetini sunmak için kaleme aldım.

Marilyn Monroe, 1926 yılında dünyaya geldiğinde, annesi Gladys Pearl Baker ile babası Martin Edward Mortenson çoktan boşanmıştı. Üstelik bu evlilik Meksika kökenli annenin ikinci evliliğiydi. İlk kocası Gladys’i terk ederken, çocuklarını yanında götürmüş ve bir daha annelerini görmelerine izin vermemişti.

Marilyn’e doğumunda Norma Jeane Mortenson adı verilir. Vaftiz ismi ise Norma Jeane Baker olur.


Gladys’in ruhsal sorunları


Gladys babasını henüz 7 yaşındayken kaybetmişti. Annesi ve erkek kardeşi psikolojik hastalıklarla mücadele ediyorlardı. Erkek kardeşi akıl hastanesine yatmış, çıkınca da intihar etmişti.


Gladys Pearl Baker


Babasının kim olduğu şaibeli


Bilinen babanın “öz baba” olmadığı yönünde söylentiler vardır. Bazı biyografi yazarları, Marilyn’in biyolojik babasının Charles Stanley Gifford olduğunu iddia eder.

Marilyn evlatlık verilir!


Gladys, bebek Marilyn’e bakamayacağına kanaat getirince, onu aşırı dindar Katolik bir aileye evlatlık verir. Albert ve Ida Bolende çifti Marilyn’in ilk ailesi olur. Ancak bir süre sonra Gladys durumunu düzeltir ve kızını geri almak ister. Fakat aile küçük kızı geri vermek istemez. Çok ciddi tartışmalar (hatta Gladys’in Marilyn’i çantaya koyup kaçırma girişimleri) yaşanır.

Albert ve İda Blonde


Marilyn annesine döner!


Gladys yasal yollarla Marilyn’i almayı başarır! Yıl 1933’tür yani Marilyn 7 yaşındadır. Ancak Gladys kısa bir süre sonra yeniden hastalanır ve şizofreni teşhisi ile hastaneye yatar.  Marilyn’in velayetini annesinin yakın arkadaşı Grace McKee Goddard alır!

Grace McKee Goddard


Yetimhane ve cinsel tacizler!


2 yıl annesinin arkadaşı Grace ile kalan Marilyn, Grace’in evlenmesi üzerine yetimhaneye verilir. Ancak Grace, Marilyn’le ilgilenmeye devam etmekte, düzenli olarak Marilyn’i evinde misafir etmektedir. Bu ziyaretlerden birinde Grace, kocasının Marilyn’e cinsel tacizde bulunduğunu fark eder. Bu Marilyn’in uğradığı ilk cinsel tacizdir. Bu şartlar altında Marilyn ile ilgilenemeyeceğini anlayan Grace, Marilyn’i halasının evine gönderir. Marilyn burada da halasının oğlunun tacizine maruz kalır.

Marilyn ünlü bir yıldız olduktan sonra ruhsal bozukluklarının, uyku probleminin kaynağında bu cinsel tacizlerin olduğunu söylemiştir.

Hala evinde çıkan rezalet Marilyn’in başka bir halanın (Ana Atchinson Lower) evine gönderilmesine neden olur. Marilyn burada hayatının en sakin ve en mutlu dönemini yaşar, maalesef ki bu da uzun sürmez, Ana’nın sağlık durumu bozulur. Ana, hastaneye yatırılınca Marilyn yeniden Grace’in yanına taşınır ancak bu defa da Grace kocasıyla birlikte başka bir şehre taşınmak zorunda kalır. Yani Marilyn yeniden evsiz kalacaktır.


Ana Atchinson Lower


16 yaşına gelene kadar oradan oraya sürüklenmiş, sağlıksız yetişkinlerin türlü tacizlerine maruz kalmış, doğru dürüst bir eğitim alamamış ve üstelik yeniden evsiz kalmıştır. Hal böyle olunca evlilik iyi bir çare gibi görünür.

İlk evlilik!


Marilyn, 21 yaşındaki “komşu oğlu” Jim Dougherty ile evlendirilir. Evliliğin iyi başlayan sakin yaşantısı kısa bir zaman sonra Jim’in deniz aşırı bir göreve tayin edilmesi ile kesintiye uğrar. Aslında Marilyn hemen bir bebek sahibi olmak istemiştir ancak Jim bunu yurtdışı görevi bitene kadar ertelemekte ısrarcı olmuştur.  Marilyn kocasını beklemek üzere kayınvalidesinin evine yerleşir ve bir fabrikada işçi olarak çalışmaya başlar. Bu dönemde kocasına uzun mektuplar yazmaktadır.

19 Temmuz 1942, 16 yaşındaki Marilyn’in ilk evliliği

II. Dünya Savaşı’nı kazanan Amerika, savaşın destanını yazmaya koyulmuştur. Konu ile ilgili bir belgesel için fabrikalarda fotoğraf çeken David Conover, Marilyn’in de fotoğraflarını çeker.


Marilyn’in çalıştığı fabrikada, fotoğrafçı David Conover tarafından çekilerek yayınlanan ilk fotoğrafı.
Bu fotoğraf Marilyn’in, Blue Book adlı ajansa girmesine vesile olur. Marilyn haftada 20 dolar kazanırken, saatte 5 dolar kazanmaya başlamıştır.

Kocasına gönderdiği mektuplara, ajansta çekilen fotoğraflarını da koymaya başlar. Jim’in asker arkadaşları fotoğraflardaki güzel kadının onun karısı olduğuna inanmazlar.  Kısa bir süre sonra fotoğraflar erkek dergilerinde yayınlanmaya başladığında, arkadaşları Jim’e inanır ama bu defa Jim karısına inanmamaya başlar. Kısa bir süre için Amerika’ya geldiğinde, karısından kariyeri ve evliliği arasında bir seçim yapmasını ister. Karısının kararını, görev yerindeyken mahkemeden aldığı boşanma tebligatından öğrenir. 13 Eylül 1946’da 4 yıllık evlilik sona erer.

Ben Liden, Marilyn ile 6 aylık bir anlaşma yapar. Haftalık ücreti 125 dolardır. İki film çekerler. Filmler beğenilmez ve hiç iş yapmaz. 1948 Colombia ile 6 aylık bir kontrat daha yapar. Bu dönemde çekilen “Müzikholün Kraliçeleri” adlı film de hiç iş yapmayınca, kontrat yenilenmez.

Çıplak fotoğraflar


1949 yılında Tom Kelley tarafından çıplak fotoğrafları çekilir. Takvim fotoğraflarındaki adı Mona Monroe’dur. Takvim güzeli olarak o tarihte pek sükse yapmamış olsa da biraz ünlü olduktan sonra fotoğrafların ortaya çıkması, sansasyona yol açar ve ününü perçinler.

Johnny Hyde’ın etkisi


Love Happy (1950) filminin tanıtımı için prodüktörler tarafından New York’a gönderildiğinde Johnny Hyde‘ın dikkatini çeker. Hyde 55, Marilyn 24 yaşındadır.

Marilyn’e önemli bir filmde küçük bir rol ayarlayan Hyde, ona aşık olmuş üstelik onunla birlikte olabilmek için karısından ayrılmıştır buna rağmen Marilyn’i evliliğe ikna edemez. Hyde, Marilyn’le profesyonel anlamda ilgilenmeye devam eder, platin sarısı saçlar ve burun estetiği onun fikridir. Hyde, Marilyn’in Century-Fox ile 7 yıllık bir sözleşme imzalamasını sağlar ve hemen ardından yaşamını kaybeder.

Marilyn ve Johnny. Henüz Marilyn’in imajının yenilenmemiş olduğu günlerde çekilmiş bu fotoğraf, Hyde’ın karşılıksız aşkını da gözer önüne sermiyor mu?


Amerikan Rüyası


Marilyn, Kaliforniya Üniversitesi Sanat ve Edebiyat fakültesine kayıt olur. 1951 yılında “All About Eve” filmi en iyi ses ödülünü alır. Filmde Marilyn’in küçük bir rolü vardır ama törende ödülü teslim alma görevi Marilyn’e verilir. Ödül töreninde topladığı ilgi daha önce çektirdiği çıplak fotoğrafların yeniden yayınlanması ile doruğa çıkar. Fakat bu defa talihi güler, fotoğraflar olumsuz bir tepkiye yol açmaz.  Bilakis halk, hayata son derece talihsiz koşullarda başlamış olmasına rağmen ünlü bir oyuncu olmuş genç kadının hikayesinden etkilenmiştir.

Aptal Sarışın’ın Doğuşu!


1953 yılında “Niagara” ve “Erkekler Sarışın Sever” çekilir. Her iki film de çok başarılı olur.

Rol arkadaşı Jane Russel’ın 400 bin dolar alıp, Marilyn’in haftada 18 bin dolar aldığı ortaya çıkınca sarışınların gerçekten aptal olduğu konuşulmaya başlanır.

Ardından “How to Marry A Millionere” filminde rol alır ve o film de başarılı olur.

Aptal sarışın imajından kurtulmak isteyince, işsiz kalır!


Hayatı boyunca türlü mağduriyetlere maruz kalan güzel kadın, halkın sevgisini ve ilgisini kazanmış, işinde başarılı olmuştur fakat mağdur kimliğinden kurtulamamıştır. Üstelik starı olduğu filmde rol arkadaşından çok daha düşük bir ücret alarak “mağdur” imajını pekiştirmiştir. Marilyn bu imajla savaşmaya karar verir ve artık aptal sarışın rollerini kabul etmeyeceğini açıklar. Fakat almayı istediği rollerden hiçbirini alamaz. Kararı daha da kesinleşen Marilyn, başrolünü Sinatra ile paylaşacağı filmi de aynı gerekçe ile reddeder. Bunun üzerine Centruy Fox anlaşmasını askıya alır.

İkinci Evlilik


Beyzbol oyuncusu DiMaggio ile 1952 yılında başlayan ilişkisi, 1954 yılında ise evliliğe dönüşür. Marilyn Amerikan askerlerine moral vermek için Kore’ye gittiğinde, DiMaggio ile evlidir.


Marilyn ikinci eşi Joe DiMaggio ile birlikte


Kore’den döndükten sonra metro rüzgarının eteğini savuran meşhur sahne çekilir. DiMaggio’nun kıskançlık krizlerine girmesine neden olan bu sahne, evliliğin bitmesine ve DiMaggio’nun Marilyn’i dövdüğü söylentilerine yol açar. Marilyn’in mutluluğu bulduğunu sandığı ikinci evliliği sadece 9 ay sürmüştür.


Joe DiMaggio ile evliliğinin bitmesine neden olan meşhur poz


Yıl 1955


Artık Marilyn’in tek bir amacı vardır: İyi bir oyuncu olmak. Oyunculuk dersleri almaya başlar, bu sırada ünlü yazar Arthur Miller ile tanışır ve arkadaş olur. Amerika’nın en ünlü oyuncuları ile çalışan Liz Strasberg ile çalışmaya başlar. “The Seven Year Itch” adlı filmi sinema salonlarında oynamaya başladığında yer yerinden oynar. Gişe rekorları kıran film, Marilyn’in oyunculuk kariyerinde kendisini ispatladığı an olur.

Bunun üzerine Centruy Fox yeni ve çok cazip bir teklifle gelir, teklifi kabul eden Marilyn “Bus Stop” filmini çeker, çekimler sırasında yanından ayrılmayan Strasberg ile çok iyi bir iş çıkarmıştır. Bu film de çok başarılı olur.  En iyi kadın oyuncu Oscar ödülüne aday olur ama alamaz. Golden Globe ödülünü alır.

Üçüncü Evlilik


Bu arada Arthur Miller ile birlikte oldukları dedikoduları çıkar. Arthur Miller komünizm propagandasını yaptığı gerekçesi ile tutuklanınca, Marilyn’e, Miller’dan uzak durması tavsiye edilse de o bunlara kulak asmaz. Monroe ve Miller ilişkisini kanıtlayacak fotoğraflar çekmek isteyen gazeteciler ünlü çifti yakın takibe alırlar. Yine bir kaçma kovalamaca sırasında meydana gelen trafik kazasında bir kadın ölür. Bu olay üzerine Marilyn ile Miller evlenmeye karar verir. Çift Haziran 1956’da evlenir. Marilyn, anne olmak ister fakat arka arkaya iki kez bebeğini düşürür.


Arthur Miller ve Marilyn Monreo


Bazıları Sıcak Sever‘de Jack Lemon ve Tony Curtis ile başrol oynar ve film sırasında Curtis ile gizli bir ilişki yaşadığı iddia edilir.

Alkol, uyuşturucu


1960’lı yıllarda Marilyn, kariyeri ile ilgili amaçlarının tamamını gerçekleştirmiş ancak hayalini kurduğu aileye sahip olma ümitlerini de kaybetmiştir. Alkol ve uyuşturucu sorunları bu dönemde ortaya çıkar.

Marlon Brando ve Yul Brynner ile kısa ilişkiler yaşar. Miller ile evliliği devam etmektedir. “Lets Make Love” adlı filmin senaryosunu beğenmeyip, senaryoyu Miller’a baştan yazdırır ancak bu defa da filme erkek oyuncu bulunamaz, birçok oyuncu rolü reddettikten sonra Fransız oyuncu Yves Montand ile el sıkışılır. Marilyn gibi Yves Montand da evlidir fakat evli olmaları Marilyn ve Montand arasında bir ilişki yaşanmasına engel olmaz. Hatta Montand’ın karısı konu ile ilgili sorular soran gazetecilere “Monroe, kocamı beğendiyse bundan gurur duyarım” demiştir.

Miller, Marilyn, Yves Montand ve eşi


Çekimler bitince ilişki de biter. Film hiç iş yapmaz. Rolü reddeden Amerikalı oyuncular haklı çıkmıştır.

Kennedy’ler ve yaşamının son perdesi
Marilyn’in durumu gerçekten çok kötüdür: Kötü ilişkiler, kaybedilen bebekler, iş yapmayan filmler, alkol ve uyuşturucu sorunları ile boğuştuğu dönemde Frank Sinatra ile de bir ilişki yaşar. Sinatra mafya ile yakın ilişki içinde olan karanlık bir karakterdir.

Sinatra, Marilyn’i Kennedy’nin kız kardeşi ile evli olan oyuncu Peter Loveford ile tanıştırır. Loveford da Marilyn’i John F Kennedy ile tanıştırır ve hatta ilişkilerinin başlamasına ön ayak olur.

John F Kennedy başkanlık seçimleri sırasında mafya tarafından desteklenmiş ancak iktidara gelince mafyaya savaş açmıştır. Kadınlara düşkünlüğü ile tanınmakta ve ülkenin en ünlü aktristi ile alenen bir ilişki yaşamakta hiçbir sakınca görmemektedir.

Hatta kendisini her şeye muktedir görmüş olmalı ki sevgilisini resmi doğum günü partisine davet etmiştir. Marilyn o partide meşhur “Happy Birthday Mr. President” şarkısını söyler. Ancak sandığı kadar her şeye muktedir olmadığını anlaması uzun sürmez, halkın ve bilhassa Jackie Kennedy’nin tepkileri Kennedy’nin Marilyn’i terk etmesine neden olur.

Marilyn bu terk edilişin ardından perişan bir hale düşer ve teselliyi Robert Kennedy’nin kollarında arar. Amerikan başkanından sonra Marilyn, Adalet Bakanı, yedi çocuk babası ve üstelik başkanın kardeşinin sevgilisi olmuştur. Fırtınalı ilişki birkaç ay içinde Robert’ın da Marilyn’i terk etmesi ile neticelenir.

Marilyn başından geçen onlarca kötü ilişkiden sonra hayatındaki tek gerçek sevgiyi Dimaggio ile yaşadığına karar verir. Çift 5 Ağustos 1962’de yeniden nikah masasına oturacağını açıklar. Ancak maalesef bu tarih Marilyn’in “intihar” ettiği iddia edilen ölüm tarihi olur.

Marilyn’in ölümü üzerindeki şaibe halen devam etmektedir. Bu şaibelere adı karışan John F Kennedy 1963, Robert Kennedy 1968 ve mafya lideri Sam John Kano ise 1975 yılında öldürülmüştür.