İflah olmaz aşı karşıtları inatlarının yanı sıra açıklamalarıyla da şaşırtıyor.
Sayıları az olsa bile yürüttükleri kampanya ile toplumu aşı olmamaya çağıran bir grup ısrarla yadsınacak tutumlarını sürdürüyor. Aralarında hekimlerin de bulunduğu aşı karşıtları geçtiğimiz hafta sonu İstanbul’da düzenledikleri mitingde sözüm ona aşının insan vücuduna vereceği zararı dile getirdi. Oysa, dünyayı kasıp kavuran, değişik varyantlarla insanlığı tehdit eden, can yitimlerini her geçen artıran koronaya karşı korunmanın tek yolu aşı.
hekimlerin yanı sıra kamuoyunun yakından tanıdığı siyasetçi, gazeteci ve diğer meslek grupları temsilcileri aşıya karşı olduklarını açıklarken adeta saçmalıyorlar. Bunlardan biri de Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan.
Merhum Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan, Konya’da yaptığı akıl dışı açıklama ile ağızları açık bıraktı. Erbakan, mRNA aşılarını kastederek, “mRNA insanın hücre çekirdeğine girmek demek. Hücrenin çekirdeğine girilmesi, o insandan, Allah vermesin artık yarı insan yarı maymun çocuklar doğmasına sebep olabilirsiniz. Üç kulaklı, beş gözlü yaratıklar. Allah vermesin, doğmasına yol açabilir.” İfadeleriyle deyim yerindeyse saçmalamış. Bu görüşlerini de partisinin üst kurulunu oluşturan “ilim adamlarına” dayandırarak açıklamış.
Nereden baksanız tutarsız, bilimden uzak, absürd görüşler. Onlara göre, aşı vurduranların çocukları “üç kulaklı, beş gözlü yaratık ” olacak.
Dünyayı pençesi altına alan salgınının başlangıcı neredeyse iki yıla yaklaşıyor. Acaba bu sürede Fatih Erbakan’ın “yarı insan yarı maymun” diye tanımladığı ucube çocuk doğdu mu? Zaten kendisi de “doğabilir” diyerek olasılıklı konuşuyor. Yani elinde kesin bilimsel veri yok.
Salt, partisinin üst kurulu olan “ilim adamlarının” savlarına dayanak gösteriyor şaşırtıcı açıklamasını. Yetmezmiş gibi, bu “ilim adamları” aşının virüsü daha da yaygınlaştırdığını iletmiş Fatih Erbakan’a…
Baştan aşağıya ilimden ırak bu görüşlerin ciddiye alınacak hiçbir yanı yok. Sadece aşı yaptırmakta kararsız olanların kafasında kuşku oluşturuyor.
Onlara göre, hastalık yok, küresel güçlerin uydurması, aşı da küresel şirketlerin kazançlarını artırmaya yönelik bir araç.
Oysa, her gün haberleri izleseler, gazeteleri okusalar yoğun bakımlarda aşısını yaptırmayan hastaların verdiği mesaja tanık olsalar yeter. Ne ki, çok katılar ve önyargılarını kıramıyorlar.
Aşı olup olmamak kişinin özgür iradesiyle ilintili. İsteyen vurdurur, isteyen yaptırmaz. Lakin, tehlike hala varlığını sürdürürken aşı karşıtlığı yapacağım diye saçmalamak onaylanamaz.
Bilim insanları canını dişine takmış, yüzyılın vebasına karşı yoğun mücadele ederken, çözümler geliştirmeye çalışırken “aşı yaptırırsan üç kulaklı, beş gözlü yaratıklar doğar” saçmalığını dile getirmek tam bir us yitimi.
Bu arada, aşı karşıtlarına miting izni verilirken, haklarını arayan Somalı madencilere demokratik bu hakkın verilmemesi düşündürücü.