Yılın ikinci yarı zammı için temmuz ayını sabırsızlıkla bekleyen emeklinin komik aylığı enflasyon karşısında hızla eriyor.
TÜİK verilerine göre Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) nisan ayında yüzde 3.18, yıllık enflasyon yüzde 69.80 oldu. Bu yılın ilk dört ayında enflasyon kümülatif yüzde 18.72 oranında gerçekleşti.
Dört ayda gerçekleşen yüzde 18.72’lik TÜFE artışı yılbaşında işçi, memur ve emekliye yansıtılan zamları eritti. 17 bin 2 TL’ye çıkarılan asgari ücretin satın alma gücü 2 bin 681 TL azalarak 14 bin 321 TL’ye geriledi. Temmuz ayında ara zam yapılmayacağı duyurulan mevcut asgari ücretin yıl sonunda saptanacak yeni ücret emekçinin eline geçeceği Şubat 2025’e dek daha eriyerek kuşa döneceği belli.
Yılbaşında 10 bin TL’ye yükseltilen en düşük emekli aylığı yüzde 18.72’lik enflasyon karşısında 1.577 TL aşınarak 8.423 TL’ye indi. Yılbaşında memur ve memur emeklisi maaşına yapılan yüzde 15 oranındaki zam dört ayda yok olurken, bu kitle şimdiden yüzde 3.72 oranında enflasyon farkını edindi.
İçinden çıkılmaz hale gelen hayat pahalılığı altında ezilen 16 milyonu aşkın emekli, dul ve yetim bir ölçüde soluklanabilmek için aylıklara yansıtılacak yılın ikinci yarı zammı için temmuz ayını iple çekmeye başladı. Ne ki yanına yaklaşılmayan çarşı-pazar ve her gün etiketleri değişen market fiyatları ile örtüşmeyen TÜİK’in düşük enflasyon verisinden ötürü aylıklara yüksek zam beklemek olanaksız.
Öngörüler önümüzdeki mayıs ve haziran ayları TÜFE oranı ile emekli aylığına temmuzda yüzde 25 düzeyinde, olası 5 puanlık refah payı ile en çok yüzde 30 zam yapılacağı yönünde. Tabii sıkı para politikası yürüten siyasi iktidarın, dolayısı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayı ile 6 aylık enflasyon zammına refah payı eklenmesi mümkün olacak.
Kamuoyu tarafından kuşku ile bakılan TÜİK verilerinden ötürü maaş ve aylıklara yetersiz artış yapılıyor, iki ayın ardından can yakan hayat pahalılığı ile baş edemiyor gariban kitle. 2008 yılından itibaren aylık bağlama oranlarını yüzde 70’lerden yüzde 30’lara düşüren 5510 sayılı sosyal güvenlik yasasının yanı sıra TÜİK düşük enflasyon verileri de rol oynuyor milyonların yetersiz aylığa tutsak olmasında.
Türkiye Devrimci Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yönetim kurulu üyeleri ile TÜİK binası önünde yaptığı açıklamada kurum verilerini eleştirdi. TÜİK’in enflasyon verilerini sürekli düşük saptayarak emekçinin, emeklinin sofrasındaki ekmeğin her gün küçülmesine neden olduğunu dikkat çeken DİSK Genel Başkanı, “TÜİK, her gün işçinin, emekçinin, emeklinin sofrasındaki bir dilim ekmeği çalıyor” dedi.
TÜİK verileri saptarken dikkate aldığı enflasyon sepetini yargı kararına karşın açıklamadığına dikkat çeken Arzu Çerkezoğlu, TÜFE oranını neye göre belirlediğini kamuoyunun bilme hakkı olduğunu ifade etti.
Salt DİSK değil, diğer sendika ve sivil toplum örgütleri de bilinmeyen enflasyon sepetinin kamuoyuna açıklanmasını istemişti. Ne ki çağrılarına olumlu yanıt verilmedi. Öyle ya milyonları ilgilendiren aylık zam kararı kurumun enflasyon verileri doğrultusunda belirleniyor. Bir ara emekçinin, emeklinin hiç ilgisi olmayan, yaşamında bir kez bile göremeyeceği tenis topu bile enflasyon sepetinin içinde yer alıyordu. Yoğun tepkiler üzerine varsılların sporu tenis topu sepetten çıkarıldı.
TÜİK hesaplamaları hangi market veya çarşı pazardan yapıyorsa açıklasa da akşam karanlığında semt pazarına giden, sabahın erken saatlerinde et kuyruğuna giren emekli oralardan kesesine göre alış veriş yapsa. Ama yargı kararı ortada iken bir türlü açıklamıyor enflasyon sepetini oluşturan harcama kalemlerini ve fiyatları öğrendikleri marketleri. Şeffaf davranılmayınca verilere de kuşku ile yaklaşılıyor. Düşük enflasyon verileri komik aylıklarla geçinmeye çalışan emekçi, emekli, dul, yetim, esnaf ve çiftçiye yaşamı dar ediyor.