Gariban emekli sırf bir kilo ucuz kıyma alabilmek için sabahın erken saatlerinde Et ve Süt Kurumu’nun (ESK) önünde kuyruğa giriyor.
Düşük zam politikasından ötürü ellerine geçen aylıklarla tüm gereksinimlerini karşılayamayan emekli, dul ve yetim Sibirya soğuklarında donma pahasına kuyruklarda saatlerce bekliyor. Ramazan ayı öncesi ESK’da 300 TL’ye satılan kıyma için sabah saat 05.00’te kuyruğa giren Ahmet Amca, Ayşe Teyze eğer 1 kilogram et alabilirse mutlu oluyor. Bütçesi elvermediği için kasapta 600-700 TL arasında satılan kıymayı alamadığından zorunlu olarak ESK’nin önünde bekliyor.Tabii saatlerce bekleyişin ardından ucuz kıymayı alamadan eve dönmek de var.
Gariban kitle kendilerine layık görülen düşük aylıkların bedelini dondurucu havada kuyruklarda beklemekle ödüyor. Çalışırken vergisini ve SGK primini aksatmayan 16 milyonu aşkın kitle insancıl yaşam koşullarına olanak sağlayacak aylığı fazlasıyla hak ediyor. Ne var ki memur, işçi gibi ücret, maaş ve aylıkların baskılanmasından ötürü açlık sınırının altında kalan paraya mahkum ediliyorlar.
Ellerine geçen 14 bin 469 TL tutarındaki en düşük aylığın ne denli yetersiz ve komik olduğunu Ramazan alışverişi için gittikleri çarşı pazar ve marketlerde yaşayarak yakından görüyor. Sahi 15 bin TL’ye bile tamamlayamadılar en düşük aylığı. Hala anlamış değilim 14 bin 469 TL’yi. Hiç olmazsa yuvarlasalar da 15 bin TL olsaydı. Gerçi bu tutara yükseltilseydi ne anlamı olurdu bu yaşam pahalılığında.
Geçen yazımda da vurguladığım gibi, Ramazan ayının en önemli yanı yoksul ve muhtaç olana yardım etmek, dayanışma ile onlara sahip çıkmak. Ayda 14 bin 469 TL aylık ile ayakta durmaya çalışan, ucuz et kuyruğunda saatlerce bekleyen emekli, dul ve yetim de yardımı hak ediyor. Oruç tutmayanların ödeyeceği fitre tutarı günlük 180 TL. Bu para diğer yoksullar gibi emekliye de verilebilir. Zira kısıtlı gelirleri fitre ödenebileceğinin ve yardım edilebileceğinin kanıtı.
Emekliye verilecek bayram ikramiyesinin ne kadar olacağı hala saptanmadı. Hafta başında yapılan kabine toplantısında da bir karar çıkmadı. Mevcut 3 bin TL tutarındaki ikramiyeye ne kadar zam yapılacağı merak konusu. Dar ve sabit gelirli bir ölçüde soluklanabilmek için en az 5 bin TL olmasını umuyor. Ama öne sürülen tutarlar pek iç açıcı değil. Eğer medyada çıkan haberler doğru ise bayram ikramiyelerinin en fazla 4 bin TL olacağı yönünde. Lakin resmi duyuru yapılmadan bu tür haber ve tutarlar inandırıcı değil.
Aylıklarına yılbaşında yapılan düşük zam karşısında şoke olan ve büyük hayal kırıklığı yaşayan 17 milyona yakın gariban bu kez ikramiyelerin hatırı sayılır oranda artırılmasını umuyor. Ancak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in aylık ve maaşlara yüksek zammı engellediği göz önüne alınarak çok da umutlu olmamak gerekiyor. Benzer tutumu ikramiyeye yapılacak artışta da takınabilir.
Bir türlü dizginlenemeyen enflasyonun sorumlusu sanki işçi, memur, emekli, dul, yetim, çiftçi ve esnaf, yani milyonlarca sabit ve dar gelirli imiş gibi ücret, maaş ve aylıklar düşük zamla baskılanmaya çalışılıyor. Ondan sonra bu insanlar ağır yaşam koşullarında geçinebilmek için mucizeler yaratıyor, bir kilogram kıymayı ucuza alabilmek için saatlerce kuyrukta bekliyor. Yazık değil mi garibanlara, korunaksız kitleye.