Beklendiği üzere  SSK ve Bağ-Kur emeklisi, dul ve yetim aylıklarına yüzde 8.36 oranında zam yapılacak. Ne var ki bu artış milyonlarca dar gelirli de burukluk yarattı. 
TÜİK, aralık ayına ilişkin Tüketici Fiyatları Endeksi ‘ni (TÜFE) yüzde 1.25 olarak açıkladı. Buna göre son 6 aylık enflasyon oranı yüzde 8.36, yıllık enflasyon ise yüzde 14.6 olarak gerçekleşti. Oysa çarşı pazardaki gerçek enflasyon yüzde 40 düzeyinde. Vergilere, köprü ve otoyollara, elektriğe, doğalgaza gelen zamlar aylıklardaki artışı şimdiden eritti bile. Deyim yerindeyse kaşıkla verilen kepçeyle geri alınıyor. İleriki günlerde zam sağanağının sürmesi bekleniyor.


Milyonlarca işçi, esnaf ve çiftçi emeklisi beklediği zamma kavuştu. Ancak aylıkları son derece düşük olduğundan yüzde 8.36’lık artış sorunlarını yine gidermeyecek, yine çarşı pazar fiyatlarına yetişemeyecek. Özellikle 2008 yılında çıkarılan 5510 sayılı yasadan ötürü aylık bağlama oranı yüzde 40’a kadar düştü. Aylıkların hesaplanmasında milli gelir artışı ve büyüme payı dikkate alınmadığından çok yetersiz kalıyor. Bugün hala milyonlarca emekli 2 bin 825 liralık net asgari ücretin altında kalan 1500 lira ile yaşamaya çalışıyor.  Bu denli düşük olan aylıklara yüzde 10 zam yapılsa dahi satın alma güçlerini iyileştirmiyor.  Bu kesim, taban aylıkları 1500 lirayı yükselene dek zamdan yararlanamayacak. 


 Çözüm, düşük aylıklarda radikal iyileştirme yapılarak en az 2 bin 825 liraya yükseltilmesi, bayram ikramiyelerinde yüzde 50 artış sağlanması, aylık bağlamada 1999 yılı öncesi düzenlemeye geçilmesi. 8 Eylül 1999’da hayata geçirilen 4447 sayılı yasa nasıl Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) kitlesini oluşturduysa, 2008 yılında çıkarılan 5510 sayılı yasa da emeklileri açılığa mahkum etti. 


Yaklaşık 5.5 milyon kamu çalışanı, sözleşmeli personel ile memur emeklisine de 1 ocaktan geçerli olmak üzere yüzde 4.36’lık enflasyon farkı ile birlikte yüzde 7.36 oranında zam verilecek. Emeği ile geçinen milyonlarca dar gelirli beklediği zamma kavuşsa da yine yüzü gülmüyor. Çünkü temel tüketim maddelerindeki aşırı fiyatlar cep yakıyor. Emekli “bozdur bozdur harca” diyerek zammı protesto ediyor. Gerçi beğenmese, protesto etse ne olacak? Aylık bağlama ve 6 aylık enflasyon oranı kadar zam sistemi yürürlükte olduğu sürece daha çok isyan eder, yoksunları oynar gariban emekli.


Emeklinin güçlerini birleştirmesi, toplu iş sözleşmesi hakkına kavuşması için sendikalaşması kaçınılmaz. Yargı, emeklinin sendikalaşmasına ilişkin çelişkili kararlar alıyor. Bazı mahkemeler emekliye sendikalaşma yolunu kapatırken, diğerleri temel hak olduğu görüşünde. Aslında Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) ilgili sözleşmesi emeklinin sendikalaşabileceğini öngörüyor.


Ülkemizde mevcut emekli sendikaları yasal kıskaç altında çalışmalarını sürdürmeye çalışıyor. Bu alanda gerçekleştirilecek yasal düzenlemeyle daha rahat hareket etme olanağına kavuşacakları aşikar.